Dün sabah berber sırası beklerken, yan taraftaki çay ocağında arkadaşlarla çay içiyorum.

O sırada orta yaşlı iki kişi bir yandan çay içerken bir yandan da sohbet ediyor.

Sohbetin konusu; hayat pahalılığı…

Biri diğerine “Yetmiyor arkadaş! Yetmiyor” diye yakınıyor…

Diğeri ise onaylıyor kafasıyla.

Sohbete yan tarafta oturan ve elinde gazete olan  aynı yaşlardaki yılların semerci ustası emekli Hasan amcada  katılıyor…

“Siz öyle diyorsunuz da, bakın gazetede işlerin iyi olduğu söyleniyor. Hatta bakan çıkmış ‘kapasite kullanım oranı arttı. İyi yoldayız’ falan diyor” diye; biraz da kinaye içeren bir laf atıyor…

“Yetmiyor” diyen ismini sonradan öğrendiğim Yusuf amca çıkışıyor bunu söyleyene…

“Valla benim kapasitem hiç artmıyor. Bırak aynı kalmasını her geçen gün azalıyor arkadaş” diye başlıyor önce…

Ardından…

“Oturduğum ev aynı ev ama her yıl kira kapasitesi artıyor. Yaptığım alışveriş aynı alışveriş ama her ay yaptığım alışverişin de kapasitesi artıyor. Elektrik-su-doğalgaz desen ona keza… Bir tek benim emekli maaşı kapasitem artmıyor. Hep aynı kalıyor” diyor kızgın ve ciddi bir şekilde…Valla ne yalan söyleyeyim 3 kişi ile başlayan sohbetimiz bir anda 10-15 kişiye dayanınca berberde beni çağırınca müsaade siteyerek ayrıldım ama berberde işim bitti aradan 20 dakika geçti sohbet öyle kızgın hale gelmişti ki ben ufaktan yolumu alıp matbaaya geldim ve bu sabah sohbetini izlerle paylaşmak istedim.