Ana Sayfa Ordu Haber 14 Temmuz 2020 498 Görüntüleme

POYRAZ YENİDEN ADAYIM DEDİ

Ordu Barosu Başkanı Av. Murat Poyraz Baro Başkanlığına yeniden aday olduğunu açıkladı. Poyraz adaylığıyla ilgili şu açıklamayı yaptı;

Ordu Barosu Başkanı Av. Murat Poyraz Baro Başkanlığına yeniden aday olduğunu açıkladı.

Poyraz adaylığıyla ilgili şu açıklamayı yaptı;

Yıllardır baromuzun değişik kurullarında, komisyonlarında en son iki dönemdir de başkan olarak tarafıma tevdii edilen görevlerle baromuza, siz değerli meslektaşlarımıza, mesleğimize katkı sunmaya çalıştım.

4 yıllık süreç, ülkemiz ve hukuk sistemimiz açısından gerçekten çok zorlu ve mücadeleler içinde geçti. Her gün adeta bir değil, 5-10 gündem ile uyanmakta idik. Neredeyse uyumadan gündemi yakalamaya elimizden geldiğince hukuksuzluklara karşı durmaya çalıştık.

Gelinen süreçte ise hepinizin malumu olduğu üzere, HUKUKUN VE ADALETİN SON KALESİ, HALKIN ÖZGÜR, BAĞIMSIZ SESİ OLAN BAROLARIN DA SESİNİ KESME amacı güden çoklu baro ve seçim sisteminde değişiklikler yapılmaya çalışılmaktadır.

CMK ve Adli Yardım arasına sıkıştırılarak yok edilmeye çalışılan mesleğimiz ve baromuz, Mecliste kabul edilen çoklu baro sistemi ve delege yapısı ile de maalesef siyasi, ideolojik baroların kurulmasına olanak sağlayarak baroların bağımsızlığına vurulan bir darbe olmuştur.

Tüm barolarımızla birlikte meslek örgütümüzü, bizi bir arada tutan baromuzun üzerinde oynanmaya çalışılan bu oyuna dur demek için 19 Haziran’da başlattığımız ‘Savunma Yürüyor’eylemi ile Ankara’ya yürüyüş gerçekleştirdik. Ankara girişinde bu ülkenin baro başkanlarına 27 saat fiili gözaltı yaşatılarak, insanlık onura yakışmayacak müdahalelerde bulundular. Ancak ben değerli başkanlarım, meslektaşlarım onurla barikatların önünde durduk. Orada yapılmak istenen, savunmaya boyun eğdirmek ve savunmayı geriletmekti. Biz buna müsaade etmedik. Biz geri adım atsaydık meslektaşlarımızın ve halkımızın da umutları, inançları geri adım atacaktı.

Savunma yürüdü, durmadı. Sizlerin de yoğun desteği ile barikatları aştık. Ardından 4 gün Meclisin önündü barolarımızın parçalanmasına dur demek için gece gündüz nöbet tuttuk, sesimizi duyurmaya çalıştık. Ancak noktasına ve virgülüne dahi dokunmadan hazır gelen taslak maalesef aynen kabul edilmiş ve genel kurula sunulmuştur. Genel kurula sunulduğu günden kabul edilen güne kadar yine değerli başkanlarımız ile Ankara’da bu kez Kuğulu parkta 2 gün boyunca nöbet tuttuk, parkta sabahladık. Baroların parçalanmasına dur demek için direndik, İlimiz dahil Türkiye’nin neredeyse tüm illerinde bu yasaya hayır açıklamaları yapıldı. Ankara’da yapılmak istenen savunma mitingi pandemi bahane edilerek iptal edildi.80 Baronun ve 130 bin avukatın itirazlarına rağmen Anayasaya açıkça aykırı yasa mecliste sadece oy sayısı olarak kabul edildi. Ancak hukuk mücadelemiz henüz bitmedi. Tüm yoğunluğu ile devam etmektedir.

Mesleğimiz ise her geçen gün kan kaybetmeye devam etti. Genç nüfusumuzun sorunları sistematik bir şekilde çoğaltılmıştır.Meslek ve meslektaş sorunları için müracat ettiğimiz her kurum neredeyse gözünü kulağını kapatmıştı.

Mesleğimizin neredeyse hukuk fakültelerinden başlayarak emekliliğimize kadar süren ve kangren olmuş sorunlarını çözmek adına yeni Avukatlık Yasası’nın çıkması zaruridir. Yeni yasal düzenlemeler zaruridir. Her ne kadar yeni bir rejim düzeninde de olsak, haklı ve hukuki mücadelemizde birlikte olursak, kazanacağımıza inanıyorum.

Gün birlik olma günü, Gün birlikte mücadeleyi yükseltme günü, Gün dayanışma günü.

Hukuk devletlerinde adaletin vazgeçilmez unsuru olan ve savunma makamını temsil eden avukatlarımız, maalesef her gün bir soruşturma tehdidi altında mesleğini yapmaktadır ve asılsız iddialarla tutuklanmaktadır. Ne acıdır ki, ülkemizde avukatlar müvekkilini savundukları için tutuklanıyor. Savunma hakkı savunmasız bırakılmıştır. Savunma temel bir hak olduğu kadar, aynı zamanda da bir özgürlük biçimidir. Temel hak ve özgürlüklerin sınırlı olduğu bir düzende, yeterli bir savunma yapılabilmesi olanaksızdır. Ülkemizde anti-demokratik uygulamalarla savunma susturulmaya çalışılmaktadır. Avukatlar mesleğine ve mesleğinin onuruna, cübbesinin saygınlığına her daim sahip çıkmıştır ve çıkacaktır.

Savunma susarsa, hukuk susar. Hukuk susarsa insanlık da susar! Avukatlar var olduğu sürece Savunmayı susturmaya hiçbir makam, hiçbir mevkiinin gücü yetmeyecektir.

Savunmanın var olabilmesi için birinci koşul, bir hukuk düzeninin kurulmuş olmasıdır. Bir toplum ancak hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı bir hukuk sistemi ile var olabilir.

Türkiye’de adalet sistemimizin gün geçtikçe geriye gittiğini, tek elde toplanmaya başlandığını görüyoruz. Demokratik ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir toplumda, bireyin ve toplumun en temel güvencesi bağımsız ve tarafsız yargıdır. Maalesef tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitiren hâkimler ve savcıların karşısında, can çekişen hukuk ve adalet sistemimiz, sadece bağımsız yargının savunucusu avukatlarımızın gayretleri ile ayakta durmaya çalışıyor. Savunmaya özgürlük için, bireysel hak ve özgürlükler için mücadelemizi korkusuzca sürdüreceğiz.

Gün gelecek adalet terazisini bozarak adaletsizliği yaratanlara da adalet gerekli olacak!

Baro başkanlığına aday olurken, Ordu Barosunu hak ettiği seviyeye çıkaracağıma ve öncü baro kavramını hak edeceği bir yapıya dönüştüreceğime söz vermiştim. Ordu Barosu şu an yerelde ve ülkede adından en çok söz ettiren kurumlardan biri olmuş, adeta gündem yaratan pozisyona dönüşmüştür.

Sizlerden aldığım yetki ve güçle korkusuzca Ordu Barosu’nu şehrimizde söz sahibi yaptık. STK ve odalarımızla, baromuzun işbirliğini ve bağını kuvvetlendirdik. Kamu kurumları ile ilişkilerimizi baromuza saygı duyulacak seviyeye çıkardık. Sözüne itibar edilir inanılır bir baro yarattık.

Popülist politikalar izlemek yerine, kamusal kimliğimize uygun eylem ve söylemlerde bulunduk. Her bir meslektaşımızı birbirinden ayrı görmeden aynı yakınlıkta gördük. Tüm meslektaşlarımızı hukuk, adalet ve meslek ortak paydasında gördük, birleştirdik.

İnandığımızı ve söylenmeyenleri söyledik ve yaptık. Söylemlerimiz her zaman haktan, halktan, demokrasiden, özgürlükten, insan haklarından, adaletten, hukuktan yana olmuştur. Bu tavrımızdan hiçbir zaman ödün vermedik.

Hizmet sunumlarında eşit ve adil davrandık. Komisyon oluşumlarında ayrım yapmadık. Duyuru yaptık, tüm talep eden meslektaşlarımızı komisyonlarımıza dahil ettik.

Yönetimimiz boyunca şeffaflık ve demokratik katılımcılığa özel önem verdik. Faaliyetlerimizi düzenli olarak paylaştık, gerekli durumlarda anketler yaptık, çoğunluk görüşünü tespit etmeye çalıştık. Yine 60 yıllık Baro tarihinde kuruluşu yasal olarak zorunlu bulunmayan Baro Meclisini kurarak, düzenli olarak toplanılmasını sağladık. Baro Meclisi toplantılarını tüm meslektaşlarımıza açık bir şekilde gerçekleştirdik. Mecliste alınan kararlar istişari nitelikte olmasına rağmen yönetim kurulu olarak uyduk, uyguladık.

Baro tarihinin en büyük yatırımını bin bir türlü zorluk ve mücadele ile Baromuza kazandırdık. İmar ve ruhsat sorunlarını çözdük. Ancak pandemi nedeniyle, inşaat çalışmaları gecikti. Şu an çatı-restaurant katı inşaatı devam ediyor. Arkada 350 kişilik konferans seminer solonu inşaatı en kısa sürede başlayacak.

Göreve geldiğimizde borç-alacak dengesini TBB’den aldığımız tefrişat yardımı, bankalarla yaptığımız promosyon anlaşmaları ile alacak lehine değiştirdik. İlk göreve başladığımızda kasamızda 130.000,00.-TL nakit 100.000,00.-TL borç var iken şu an itibariyle 350.000,00.-TL nakit ve yeni dönem aidatları ile 318.000,00.-TL aidat alacağımız var. Pandemi nedeniyle üyelerimizi aidat konusunda zorlamadık. Hatta adli yardım ödemelerinden mahsup işlemini de geçici olarak durdurduk. Yeni hizmet binasında bulunan kiracının kirasının % 80’inin baromuz bütçesine aktarılmasını sağladık. Eğitim ve sağlık kuruluşları başta olmak üzere bir çok kuruluşla indirim anlaşmaları yaptık.

Toplumsal duyarlılığı olan davalarda, haklıdan mağdurdan yana taraf olduk. Bizzat baro başkanı sıfatıyla görev aldım.

Yönetim Kurulunda her görüşten meslektaş olmasına rağmen Yönetim Kurulunun uyumlu çalışmasını sağladık.

Yargının diğer unsurları ile koordinasyon ve işbirliği içinde çalıştık. Adliye otopark, giriş-turnike-kısıtlı alan sorunlarını bu sayede çözdük. Adliye baro odalarını birleştirip baro koridoru kurduk.

Fatsa Adalet Komisyonu’nun kurulmasında TBB düzeyinde girişimde bulunduk ve sonuç aldık.

Teknolojiyi hizmetle birleştirdik. E-kalem, E-Baro uygulamalarını başlattık. Zaman ve emek kaybının önüne geçtik. Baroda e-tebligat uygulamasına geçtik.

Yeni personel alımlarını, İş Kurumu üzerinden yaptık. Hakkaniyet ve liyakate önem verdik. Adaylar tüm yönetim kurulu üyelerinin katılımı ile mülakattan geçti. Oyladık, çoğunluk görüşüne göre istihdam ettik.

Stajyerlerimizin sorunları ve eğitimleri ile yakından ilgilendik. Destek isteyen tüm meslektaşlarımıza staj ofisleri bulunmasında, stajşarı boyunca yaşadıkları sorunların çözülmesinde destek verdik. Türkiye’de staj eğitiminde öncü barolardan biri haline geldik. Bunun ödülünü de aldık. Stajyerlerimiz Kurgusal Duruşma Türkiye yarışmasında önce Karadeniz arkasından Türkiye şampiyonluğu kazandılar. Tüm baroların takdirini kazandık.

Genç meslektaşlarımızın sorunları ile yakından ilgilendik. Aidat indirim talepleri ile CMK görevlendirmelerinde pozitif ayrımcılık yapılması taleplerini not aldık. Genel Kurul gündem maddesi haline getirme kararı aldık. Bu arada yasa değişikliği ile 5 yıl ve altı kıdemli meslektaşlarımıza aidat indirimi yapıldı. Yasanın tek olumlu yanı budur. CMK konusunu genel kurul gündemine getireceğiz.

Yine pandemi sürecinde yaptıklarımız da bilginiz dahilindedir.

DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM,

Yaptığımız görev tamamen gönüllük esaslı ve tamamen ücretsizdir. Amacımız mesleğimiz ve meslek örgütünün hak ettiği, layık olduğu yere ulaşmasıdır. Kazanımlarımızın korunması ve yeni kazanımlar elde edilmesidir.

Görevler gelip geçici kurumlar kalıcıdır. Başkanlık ve yöneticilik bayrak yarışıdır. Aynı takım için yarışıyor ve aldığımız bayrağı hep ileriye taşımaya çalışıyoruz.

Hiçbir siyasi parti ile doğrudan veya dolaylı bağım bağlantım bulunmamaktadır. Yaptığım tek siyaset hukuk siyasetidir. Yanlış giden, eleştirilen her şeyin muhatabı elbette siyasi iktidardır. Bu işin doğasıdır. Yoksa parti siyaseti yapıldığı anlamına gelmez.

İki dönem sonunda tekrar aday olma iradesi taşımamama rağmen, yaşadığımız olağanüstü sürecin devam etmesi, belirsizliğin halen varlığını koruması, istikrar ihtiyacı, bu süreçte TBB Başkanının göstermiş olduğu tavır ve Birlik seçiminin erkene çekilerek yerel seçimlerden hemen iki ay sonra yapılmasına ilişkin düzenleme dikkate alındığında sürecin tecrübe ile yürütülmesi gerektiğine ilişkin genel kanaat ve bu konuda yoğun talep ve son olarak inşaatı ve açılışı yetişmeyen hizmet binamızı yeni dönemde tamamlayarak hizmete açma isteğim doğrultusunda 2020-2022 dönemi Baro Başkanlığı adaylığımı açıklıyorum.

Adaylığımı açıklamadan önce geçmiş dönemler Başkanlarımız başta olmak üzere, yeni dönem başkan adaylarımız ve meslektaşlarımızla istişare ettik, karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Hepimizin hemfikir olduğu husus, baro seçimlerinin siyasete alet edilmemesi, seçimin güven ve güvensizlik oylamasına dönüştürülmemesi, meslek onur ve vakarına uygun yürütülmesidir.

Dört yıllık dönem içerisinde baromuza fedakarca hizmet eden, başta yönetim kurullarımız olmak üzere, Disiplin Kurulu, Denetleme Kurulu Başkan ve üyelerine, TBB Delegelerimize, komisyonlarımızın başkan ve üyelerine, her hangi bir görevi olmamasına rağmen mesleği ve örgütü için çaba gösteren, fiilen ruhen ve kalben destek veren tüm meslektaşlarımıza sonsuz teşekkür ederim.

Elbette bizden önceki dönemler değerli başkanlarımız ve görev alan tüm meslektaşlarımızın emek ve katkılarına da teşekkür ederim.

Kim kazanırsa kazansın, mesleğimiz kazansın, baromuz kazansın. Baromuz ve mesleğimiz için her şeyin hayırlısı olsun.

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri