Yazımıza kendimizden örnek vererek başlayalım

Elbette yaptığımız iş kolay değil.
Her gün yazı yazmak yazdığını okutmak  övgü veya eleştiri almak kolay iş değil.
Bazen saçma sapan yazılarda çıkıyor kalemimizden.
Bazen de bulanık yazılar yazdığımız da yaptığımız tek şey, okurlardan ve yazının muhataplarından özür dilemek oluyor.
Bu köşede özür dilemek durumunda kaldığımız çok yazı olmuştur bundan hiçbir zaman gocunmadık.
Yanlışta ısrar etme yolunu seçmeyi de hiç aklımıza getiremedik.
Belki yanlışlarımızın çoğunu telafi edemedik ama hiç olmazsa özür dilemeyi bildik.
Özür dilememiz, yanlışı düzeltmedeki iyi niyetimiz bize bir şey kazandırdı mı bilemiyorum ama bu tavrımızın bize bir şeyler kaybettirmediğini açıkça söyleyebiliriz.
***
Nedendir bilinmez, özür dileme ve yanlıştan dönebilme erdemi şehri yönetenlerin çok da sık başvurduğu bir yöntem değil.
Birçoğu bırakın özür dilemeyi ve yanlıştan dönme erdemliğini göstermeyi, eleştire eleştire geldikleri görevlerde, en küçük eleştiriye bile tahammülü olmayan insanlar olup çıkıyor.
Bakanından Milletvekillerine, Belediye Başkanlarından Kulüp, Dernek ve Oda Başkanlarına kadar bu şehirde söz sahibi olan isimleri şöyle bir aklınızdan geçirin.
Bugüne kadar her birinin yanlış kararları olmuştur.
Her biri yanlış söylemlerde bulunmuştur.
Merak ediyorum siz söyleyin hangisi çıkıp özür diledi?
Hangisi çıkıp da “Bu iş yanlışmış. Yanlış olduğunu sonradan anladık. O yüzden bu yanlış işi sonlandırıyoruz. Ve bu yanlışı yaptığımız için özür diliyoruz.” diyebildi?
Bir çok yönetici ya sustu ya da, yanlış olduğunu bile bile yanlışı devam ettirme yoluna gitti.
Yanlışı kabullenmeyi kendileri için zafiyet zannetti.
Yanlıştan geri adım atmayı onuru ve gururlarına yediremedi.
***
Halbuki, yanlışı kabul etmek de, yanlıştan geri dönmek de büyük bir erdemlikdir.
Çoğu zaman 5 adım öteye gidebilmek için iki adım geri çekilmek zorunda kalınmalıdır.
Ama nerde?
O yüzden her zaman diyorum, bizi yönetenlerin geri vitesi yok.
Girdikleri yolun yanlış olduğunu bile bile, yanlış yolda sürmeye devam ediyor araçlarını.
Hem de…
Yanlış yolun doğru Caddeye çıkmayacağını bile bile…