DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Önce Geçim Sonra Seçim…
Klasik çay ocağı sohbetimizde hepimizin gündemi siyaset olacakken birden emeklilere yapılması gereken zamların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde olmaması ve son günlerde marketlerin günlük yaptığı fiyat ayarlamalarına geldi.
Çünkü Pazartesi Ramazan ayının ilk gününü idrak edeceğiz…
Onun için sohbetimizin ana konusu marketlerin uyguladığı zamlar yani onların deyimleriyle fiyat ayarlamaları…
Geçmişten bugüne bütün iktidarlar, “zam” kararlarına karşı tepkileri azaltmak için daha yumuşak ifadeler kullanmayı tercih etmişlerdir…
Kırk yıldan bu yana iktidarlara baktığımızda; akaryakıt, elektrik ve doğalgaz gibi ürünlere yapılan zamlar açıklandığında ilgili bakanlar bunu hep, “fiyat ayarlaması” ya da “fiyat güncellemesi” diye tanımlamışlardır…
Enflasyon yerine de “hayat pahalılığı” ifadeleri kullanılmıştır…
Sözcükler doğrudur!.. “Zam” insanda nefret uyandıran bir sözcüktür…
Çünkü işin içinde “Geçim meselesi” vardır…
O yüzden gelebilecek tepkiler karşısında, toplumu sosyolojik olarak sakinleştirmek gerekir…
Bu nedenle, algı oluşmasına ihtiyaç vardır…
“Etkili oluyor mu?” derseniz, “oluyor” elbette…
Yoksa, toplum hipnoz olmuş gibi tepkisiz kalır mı öyle?..
O yüzden ekmeğe, suya ya da temel ihtiyaç maddelerinden herhangi birine zam geldiğinde, ilgili kişi ya da firmalar bile “ayarlama”, “uygulama” ve “güncelleme” ifadelerini kullanmaya başladılar…
Yani artık her şey sıradanlaştı…
Mesela, eskiden akaryakıta zam yapılacağı öğrenildiğinde, istasyonlarda kuyruklar oluşur; millet birbirine girerdi…
İktidar kanadında bile zamlar kabul edilemez durumda iken, artışlar savunulmaya başlandı bu ülkede…
Dış etkiler var elbette…
Ama millet şimdi eskisi gibi mi?..
Zamlara pardon fiyat ayarlamalarına o kadar alıştık ki anlatamam…
Ne diyelim?..
Öncesi Geçim sonrası seçim derken bakın başlığımıza ne hale geldik!
Mübarek Ramazan ayına sayılı günler kala Allah fakir fukaraların yardımcısı olsun, bizlerinde sonumuzu hayır eylesin!..