DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Ne Günlerde Kaldık Ya…
Adam hayatında bir tek kitap dahi okumamış…
“Gazete” desen, spor sayfasıyla yetinmiş bugüne dek…
Tiyatro, konser hak getire…
İzlediği filmler TV dizilerinden ibaret zaten.
Hayatında müzenin önünden geçmişliği yok.
Tamam. Belki bunlar için imkan kısıtlı ama imkan yaratma çabası da yok baktığınızda…
Ülkenin tarihinden zaten bi haber.
Tartışma nedir? Nasıl yapılır? Bilmiyor.
Zannedersiniz ki öğrenmemeye adeta yemin etmiş iyi mi?
Düşünce yok, sorgulama yok, muhakeme hiç yok.
Kulaktan bir sürü şey girip çıkmış, sadece kırıntıları kalmış. O kırıntılar da zaten sağlıklı ve mantıklı değil.
Çevresindeki insanların büyük bir bölümü de kendisinden farksız.
***
Duymuş bir zamanlar kimden duyduysa ve kalmış aklında nasıl kalabildiyse, kalkıyor ülkenin bu durumda olmasının tek sebebi olarak dış güçleri gösteriyor.
-“Ne oluyorsa hep o dış güçler sayesinde oluyor” gibi entelektüel derinliği bile mahfeden laflar söylüyor.
Böylece yaşanan her olumsuz olay sonrası söylenen “Bunlar hep dış güçlerin oyunu” lafı giriyor sokak literatürümüze.
***
Yahu! Sen varken ne gerek var ki dış güçlere arkadaş?
Sen varken ne gerek var ki dış güçlerin oyununa?
Koca ülkeyi o okuyup sorgulamayan bilgi birikimiyle! Play station’a çeviriyorlar haberi yok.
Dış güç dediklerin hep vardı, bundan sonra da olacak…
Kaldı ki, biz de başka ülkeler için bir anlamda dış gücüz…
Mikroplar vücudunuzu ele geçirip, sizi hasta etmek hatta öldürmek için uğraş verir.
Organizmanız güçlüyse mikropları alt eder, sağlıklı yaşarsınız.
Güçsüz ise vücudunuz dışarıdan gelen mikroplara yenilir, bunun sonucunda hasta olur ve ölürsünüz…
Mikropların vücuda, “Dış güçler” diye bildiğin ülkelerin bizi ele geçirmek istemesi bu kadar birbirine benzerdir…
Her iki durumda da iş senin güçlü olmanla alakalıdır.
Son söz:
Balonlar çoğunlukla çok şişirildiği için içeriden patlar.
Dışarıdan birinin iğne batırmasına gerek bile kalmaz…