DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Nankör ve Huysuz Farkı!
Bu yazımı yaklaşık 2 yıldan beri saklıyordum.
Çünkü son günlerde öyle bir hale geldik ki bu yazıyı bugün köşeme taşımasaydım çöp olurdu!
Bazen kendi kendime bazen de sohbet ettiğim değerli büyüklerime, biz ne hale geldik diye sorarım.
Mesela kendime artık bir ayar vermek durumunda olduğumu düşünüyorum…
Bu şehirde 60 seneyi arkasında bırakmış hayatın içinde öyle veya böyle yer almış deli dolu biri olarak dün sabah TRT Müzik kanalını dinlerken gazetemi okurken “İyiliğin sonunda nankörlük görme devrindeyiz.
Olsun, biz yine bu şehirde yaşamanın sefasını süren cefasını çeken biri olarak kötülük yapacak kadar kalp gözümü köreltmesem de her el uzatarak kendine acındıranlara iyilik yaparken iki veya üç kere düşüneceğim.”
Mesela siz;
Bir insan huysuzsa idare edin.
Cahilse akıl verin.
Sinirliyse sabredin.
Nankörse yol verin gitsin!
Çünkü huysuz bir insan düzelebilir.
Cahil insan akıllanabilir.
Sinirli insan sakinleşebilir.
Ama nankör insan asla değişmez.
Bu sözleri niye mi yazdım?
Sizlere insanoğlunun ne kadar iyilik bilmez olduğunu hatırlatmak için yazdım.
Nan-Kör ne anlama geliyor diye araştırdım.
“Nan” Ekmek demektir.
“Kör” ise gözleri görmeyen demektir.
“Nankör” kendisine verilen ekmeğe kör bakan, o ekmeği görmeyen demektir.
Nankör insan kendisine yapılan iyiliklerin bilmez. Yapılan iyiliği önemsemez.
Şunu da unutma: İnsan, doğuştan hem iyiliğe hem de kötülüğe meyli olan bir varlıktır. Bununla birlikte insan kendisine yapılan iyilik, yardım ve nimetlerin farkına varma konusunda da zayıf bir varlıktır. Yapılan iyiliklere karşı da cevabı hazırdır.
Çok sıkıştırırsan “yapmasaydın be kardeşim” der. Herkesin işine yaradığın kadar iyisin bu hayatta! Tanrı kimseyi; yanlışı savunacak kadar cahil, doğruyu inkar edecek kadar da nankör yapmasın. Nankörler düne değil güne bakarlar ve onlar kimden menfaatleri varsa onun yüreğine doğru akarlar.