Ana Sayfa Yazarlar 6.04.2020 785 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Müthiş bir yazı

Bugün sizlere çok sevdiğim bir büyüğümün yayınlamam için gönderdiği okuduğumda benimde hoşuma giden yazısını köşeme taşıyarak sizlerle paylaşarak okumanızı istedim.

-Devlet adamı yaşatmak için vardır, siyasetçi yaşamak için…
-Devlet adamının özel hayatı yoktur, siyasetçi özel hayatı için vardır.
-Devlet adamı yakmamak için yanar, siyasetçi yanmamak için yakar.

-Devlet adamını hakperestler destekler, siyasetçiyi fanatikler.
-Devlet adamı hak ve adalete dayanır, siyasetçi sandığa güvenir.
-Devlet adamı birleştirir, siyasetçi ötekileştirir.
-Devlet adamı toplar, siyasetçi böler.
-Devlet adamı uzlaşmacıdır, siyasetçi insanlar arasındaki ihtilaftan beslenir.
-Devlet adamı sevdirir, siyasetçi korkutur.
-Devlet adamı öfke ile kalkanın zararla oturacağını bilir, siyasetçi öfkenin de bir sanat olduğunu sanır.
-Devlet adamında tedbir vardır, siyasetçide cahil cesareti.
-Devlet adamı konuşur, siyasetçi bağırır.
-Devlet adamı gelişir, siyasetçi değişir.
-Devlet adamının düşüncelerinde istikrar vardır, siyasetçi gömlek değiştirir gibi fikir değiştirir.
-Devlet adamı tek yüzlüdür, siyasetçi çok yüzlü…
-Devlet adamı dik durur, siyasetçi diklenir.
-Devlet adamı liyakate bakar, siyasetçi sadakate.
-Devlet adamı icabında “hayır” diyebilenleri sever, siyasetçi “evet efendim” cileri…
-Devlet adamı rüyasında milleti görür, siyasetçi seçmenini…
-Devlet adamı görür, siyasetçi bakar.
Ve nihayetinde;
-Devlet adamı vatan tutar, siyasetçi taraf tutar.
-Devlet adamının adı ebedî kalır, siyasetçi koltuktan düştüğü gün kaybolur.
Daha önce de yazdık devlet adamı ile siyasetçi arasındaki belirgin ayrımı.
Aslında bu ayrıma “Bürokrat-Siyasetçi” ayrımı olarak bakmak daha doğru bir   yaklaşım olsa gerek…
Zira…
Türkiye Cumhuriyetinde “devlet adamlığı”, devletin içinde görev yaparken edinilip, öğrenilen ve yaşam tarzı haline gelen bir meziyetti.
Devlet görevinden siyasete geçiş yapanlar, devlet’te edindikleri bu “Devlet adamlığı” meziyetini siyaset’e de aktarırlardı.
Bugüne geldiğimizde siyasetçinin aynı siyasetçi olduğunu, dünkü özeliklerinin tümünü bugüne taşıdıklarını görüyoruz.
Göremediğimiz ise maalesef “Devlet adamlığı”
Şöyle bir bakıyoruz da koca koca kurumların başında bulunanlara, büyük bir çoğunluğu siyasete selam çakar vaziyete gelmiş.
Bir şekilde devletteler ama “adamlık” kalmamış!

 

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri