Bugünkü nesil onu pek tanımaz…
İlk ve ortaokuldan sınıf arkadaşımız olan Sait Demirbaş, şimdi mahalle olan ancak eskiden kentimize en yakın olan köy Şahincili’dendir.
Okul yılarında Şahincili’den olan diğer öğrenciler o da okula yaya gelip gitmiştir. O yıllarda çarşıda Gürses Gazetesini satan çocuklardandı. Gazeteleri neredeyse ilanına kadar okumaya meraklı bir olan Sait,biz emsallerinden de farklı bir kişiliğe sahipti. Ta o zamanlar politikayla yakından ilgileniyor, zamanın CHP Başkanı İsmet İnönü’ye son derece hayranlık duyuyordu. Öyle ki, 1958 de yanlış hatırlamıyorsam ortaokul 2. sınıfta iken İnönü’yü görmek için Ordu’dan Ankara’ya kadar giderek kendisiyle hatıra fotoğrafı dahi çektirmişti.
O da çocukluğunda, fotoğrafta birlikte görüldüğü Gülyalı Belediye Başkanı sevgili Ulaş Tepe gibi politikaya ilgi duyan biriydi.
Türkü söylemeyi çok seven Sait arkadaşımızın o zamanlar en çok sevdiği, ‘Çarşamba’yı Sel Aldı’ türküsüydü. Çarşıda gazete satarken dükkanların birindeki radyodan, o zamanın türkücülerinden Nezahat Bayram’ın bu türküyü söylediğini duymasın, hemen o dükkanın önüne gider türküyü, kendisi de terennüm ederek dinlerdi.
Bu biraz onun özeli olacak ama kendisi de bunu hiç saklamadığından yazmakta bir mahsur görmüyorum. Ortaokulda bizim sınıfta okuyan, babası Ordu’da memurluk yapan Ispartalı bir kıza aşık oldu…Kızın babası başka yere tayin olup Ordu’dan gidince kara sevdalı biri oldu bizim Sait… Bu,platonik bir aşk olsa da onu hala unutamadığını zaman zaman konuşmalarından belli etmektedir. Öyle ki, birkaç yıl önce onunla yaptığım bir telefon konuşmasında o günün, sevdiği kızın Ordu’dan ayrılışın 55. Yıl dönümü olduğunu söylüyordu.
Ortaokuldan sonra liseye devam etmeyen Sait arkadaşımız İstanbul’a gidip Sirkeci Ankara caddesinde gazete bayii tezgahı açmıştı.Cadde kenarında ufaktan bir tezgah olan Gazete Bayiliğine de G…. Gazete Bayi deyip sevdiğinin soyadını vermişti.
Daha sonra gazete bayiini Bakırköy’e taşıyarak Yeşilçam’ın ünlü aktörlerinde merhum Kenan Pars ile ortak olarak işletmiş…
Hiç evlenmemiş olan Sait Demirbaş, okumayı seven ve düzenli olarak günlük not tutan biridir de… Cumhuriyetin döneminin, özellikle de 1950 den sonraki yıllarındaki siyasi gelişmelerle ilgili bilgi küpüdür adeta…
10 yıl kadar önce Ordu’ya dönen Sait, Subaşı Mahallesinde Nazır Oskay’a ait bir evde yalnız başına yaşıyormuş.
Dün akşam beni telefonla arayan Mürsel Engin, Sait’in evinde ölü bulunduğu söylüyordu.
Ey gidi Sait, sen zor şartlara rağmen hayata tutunmak isteyen, günlük not tutmayı, gazeteleri okumayı hiç ihmal etmeyen ender kişilerden biriydin. Ancak ne yaparsın ki, bugünlerdeki hazan rüzgarı yapraklarla birlikte seni aldı aramızdan.
Mekanın cennet olsun !…