DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Kıymet Bilelim…
Ordu son günlerde aylarda yıllarda değerlerini birer birer kaybediyor. Sahi önümüzde kimler kaldı ben bile bilemiyorum. Bu şehrin her noktasında ayrı bir yeri olan Yılmaz Eren’in cenaze töreninde sağıma soluma baktım azalmış olduğumuzu gördüm.
Onun için yaşayan değerlerimizin kıymetini bilelim yoksa dün olduğu gibi yarın arkalarından “keşke” der sızlanırız.
Onun için bugün sizlere daha önce kaleme aldığım bir yazımı hikayesiyle süslüyorum..
***
İyi kimdir,
iyilik nedir?..
Bu sorunun cevabını nankörler veremez elbette…
Çünkü merhamet dolu eller; bu zavallılar “görsün” diye uzatılmaz!..
Tüm bu olup bitenleri en yalın haliyle gören, bir tek Yüce Allah’tır!..
O, verir gibi yapan gösterişçileri de samimiyetle el uzatanları da görür…
Peygamberimizin “iyilik güzel ahlaktır” hadisi şerifi, boşuna değildir!..
Atalarımızın “Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek” sözü de insanların iyilikleri
başkasına göstererek
yapmasının yanlışlığını anlatır!..
Dinimiz de bunu emretmiyor mu?..
Bu memlekette, kimselerin bilmediği sıradan insanların fakir fukaraya uzattığı elleri de
bilirim; haksızlıklarla kazandıklarını gösterişle dağıtanları da…
Kim, kimi kandırıyor?..
Görüntülere ve sözlere bakarak;
insanlar hakkında peşin hükümlü olmak, doğru değildir!..
İşte sizi böyle bir öyküyle baş başa bırakıyorum…
* * *
Köyde yaşayan yaşlı bir ressam vardı. Olağanüstü güzel resimler yapıp iyi fiyata satardı. Bir gün köyden bir fakir gelip şöyle dedi:
“Yahu senin durumun iyi. Neden kimseye yardım yapmıyorsun. Bak fırıncı, fakirlere ara ara bedava ekmek veriyor. Kasap, bazen bedava et veriyor. Sen neden hiç yardım etmiyorsun?”
Ressam tebessüm etti, ama bir şey demedi. Bu fakir, bütün köyde sabah akşam ressamın aleyhinde konuşuyor ve ressamı kötülüyordu.
Bir gün ressam hasta oldu. Kimse de onun yanına gelmedi ve sonunda ressam öldü. Aradan birkaç gün geçti. Artık fakirlere ne fırıncı ekmek ne de kasap et verdi.
Sordular; “Neden fakirlerin hakkını kestiniz?”
Onlar da dedi ki;
“Her ay başı o merhum ressam, bize para verip fakirlere ekmek ve et yardımında
bulunmazı söylerdi. O ölünce para veren kalmadı. İşte o yüzden”…