DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Kıssadan Hisse!
Bu hikaye yi bir yere not edin çünkü tarihe not düşülmesi gereken bir olayın mizahıdır.
Bir inek, bir beygir, bir eşek, etrafa dağılıp insanların ne
yaptıklarını öğrenmeye ve üç yıl sonra buluşmaya karar verirler… Her biri
başka yöne gider.
Aradan üç uzun yıl geçtikten sonra buluşma yerine önce inek ve beygir gelir…
İkisi de perişan bir halde, zayıflamış, dişleri dökülmüş, kamburları çıkmış,
adeta çökmüştür.
Beygir merakla sorar: “Nedir bu halin inek kardeş?”
İnek acıklı bir şekilde içini çekerek anlatır:
“Sorma beygir kardeş… Bu insanlar
çok merhametsiz… Beni durmadan birbirlerine sattılar. Alan sütümü sağdı. Bir
inek daha bulup onu yanıma koyarak bizi çifte koştular, aç bıraktılar. Canımı
zor kurtardım be kardeş.”
Beygir de acı acı başını sallayarak anlatır:
“Ah, sorma… Benim de ağzıma bir
demir parçası geçirdiler, ağzımı açamadım. Üzerime bindiler, ses çıkaramadım.
Biri indi, öbürü bindi! Binmedikleri zamanlar zincire vurdular. Belim çöküp de
onları taşıyamaz bir hale geldiğinde arkama kocaman bir araba bağladılar. Bu
sefer birçoğunu yeniden taşımaya başladım. Ben onları taşıdıkça, daha hızlı
gitmem için kırbaçladılar. Canımı zor kurtardım inek kardeş.”
İnek ve beygir böyle konuşurken uzaktan eşek görünür. Hayli neşelidir.
Islık çala çala, taşlara tekme ata ata, hoplaya zıplaya gelir. Mutludur.
Üstelik şişmanlamıştır. Tüyleri pırıl pırıl parlamakta, gözlerinin içi
gülmektedir. Üzerinde lacivert takımlar vardır.
İnek ile beygir şaşırmış bir şekilde, “Nedir bu halin? Neler oldu? Neden böyle zevkten dört köşesin?”
diye sorarlar.
Eşek keyifli bir şekilde anlatır:
“Sizden ayrıldıktan sonra uzakta
bir memlekete vardım. Birisi yukarı çıkmış bağırıyor, bağırdıkça insanlar onu
alkışlıyordu. Ben de yüksekçe bir yere çıkıp bağırdım. Benim bağırmamı
bilirsiniz, yeri göğü inletirim. Sesimi duyan benim yanıma koştu, duyan
duymayana haber verdi, etrafım insanla doldu. Onlar geldikçe ben daha çok
bağırdım. Haktan, hukuktan, refahtan, adaletten filan bahsettim…”
“Eee, sonra ne oldu?”
“Ne olacak beni başkan seçtiler!”
“Deme yahu.. Yani sen başkan mı oldun?”
“Evet… Bir şey yapmama gerek kalmadı. Ben bağırdıkça onlar ’Seninle
gurur duyuyoruz’ diye alkışladılar. Ben de yedim ve bağırdım, yedim ve
bağırdım!”
“Pekiii, senin eşek olduğunu anlamadılar mı yahu?”
“Valla, yarısı anladı ama diğer yarısına anlatamadı!”