DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Kimliğini Kaybeden Kent..
Türkiye’de kimliği olmayan kentler arasında Ordu’yu ilk 10 arasında görürüz. Çünkü bugüne kadar anıldığı birçok kimliğini kaybetmiş koruyamamıştır.
Ve biz bu kimliklerin günümüzde karşılığı olmadığını, yaşadığımız süreç içinde karşılaştığımız olaylar sonrasında anlıyoruz…
**
Örneğin;
Geçmişte 100’ün üzerindeki fındık kırma fabrikaları ve binlerce çalışanlın olması nedeniyle yaptıkları alışverişler nedeniyle Ordu’nun kendine has “Ticaret Kenti” olduğu söylenip durulurdu…
Bakın bir salgın yaşadık. Bu salgında Üniversite ve Fakülteler kapandı. Öğrenciler kendi şehrine gitti. Ordu’da sadece ticaret değil tabiri yerinde ise hayat durdu
Öğrenciler yokken şehirde ticaret adına yaprak dahi kımıldamadı. Demek ki; “Ticaret Kenti” kimliğiyle ilişkilendirdiğimiz Ordu’nun Ticareti, aslında öğrencilerinin sağladığı ticaretten ibaretmiş…
Memur ve emeklilerimiz olmada vay halimize dermişiz!
Mesela;
Ordu’nun 3-5 Fındık entegre tesisi ve 4-5 tane sanayi kuruluşu ile“Sanayi Kenti” olduğu söylenip durulur ya.
Aslında var olan sanayi kuruluşlarının önemli bir bölümü Fındık işlenilen ihracatı yapılan kuruluşlardan ibarettir.
Örneğin Sağra OYAK tarafından satın alınmasaydı belki bugün Fındığın lider kuruluşunu konuşmayacaktık bile..
Poyrazlar,Şenocaklar, Altaşlar, Doğuş çay fabrikaları ve birkaç tane tekstil kuruluşları sayesinde Ordu’da sanayi var diyoruz.
***
“Turizm Kenti kimliği” son yıllarda öne çıkan bir kimlik.
Fakat tam anlamıyla karşılığı var mı derseniz var diyemeyiz?
Olmadığını hem salgın sürecinde yerli turistin bıçak gibi kesilmesi, hem de turizm hareketinin günlük yapılıyor olmasıyla gördük.
“Tarım Kenti, Memur kenti, Emekli Kenti, İşçi Kenti” kimliklerinin de içinin dolu olduğunu zannetmiyoruz.
“Futbol Kenti” kimliğinin karşılığını, bugünkü varlığı sadece isminde kalan 2. Amatör kümeye demir atan Ordusporun haline baktığınızda söylemek dahi istemiyoruz…
***
Bunları çıkarttığınızda ortada Ordu’nun sahip olduğu sadece “Memur, Eğitim ve Öğrenci kenti kimliği” kalıyor…
Gelin örün ki; gerek Üniversitemizin, gerekse ilk ve orta dereceli okullar ile liselerin eğitimdeki genel başarı sıralamalarına baktığımızda, “Eğitim Kenti” kimliğinin de yüzde yüz karşılığı olduğunu söyleyemiyoruz…
Hem Üniversitemizde hem de okullarımız, ülke sıralamasında “çok iyi” diyebileceğimiz yerlerde ne yazık ki değiller.
O halde sormak isterim bize yakışan kimliğimize ne zaman nasıl kavuşuruz.
Bu arada buraya yazmaktan imtina ettiğim bir kimliğimiz daha var bazen siyasiler ve iş başındaki yöneticiler söyleyip durur “mesele vergi alınsa” gibi derler ama bununda bazıları için bir meslek haline geldiği ve ticaret yapanlardan çok daha fazla para kazandığına tanık oluyoruz!.