DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Kimin Ne Olduğunu İyi Bilenlerdeniz…
Milletin aklıyla bu kadar alay edilmesi hayra alamet değil!..
Kendilerini sütten çıkmış ak kaşık gibi göstermeye kalkışıp, sonradan görme davranışları dillerine vuranları dinledikçe, Yunus Emre’nin sözleri aklıma takılıyor: “Çok laf yalansız çok mal haramsız olmaz”…
Ordulular kimin ne olduğunu, nereden gelip, nerelere ulaştığını bilmiyor sanki…
Ordu “büyükşehir” statüsünde ama yakın tarihi bilenler için şehir birdenbire “küçük” kalıyor!..
Bu yüzden bazıları, dünde yaşananları unutturmak isteyebilir ama birileri günü geldiğinde o perdeyi kaldırıyor!..
Yalan ve dolan nereye kadar?..
Sonra, aday belirlemede tercihi yapan vatandaş değil, liderdir!..
Yani, palavraları sıralayıp, vatandaşın karşısında mahcup duruma düşmenin bir anlamı yok!..
Vatandaşlar bu tiplere karşı suskun kalıyorsa, inanın asaletinden…
Aday adayı olmak, yasal bir engel yoksa herkesin hakkıdır elbette…
Ancak “yasal” bir sorun olmasa da işin maddiyat boyutunu unutmamak gerekir…
Partiler, başvuru sırasında aday adaylarından önceden belirlenen miktarda bir para istiyor…
Yani, para yoksa aday adayı da olunamıyor…
Diyelim aday oldu, seçim çalışmaları için de para lazım değil mi?..
Sırf “reklam” amacıyla aday adaylığına başvuranların bazıları, isimlerini duyurmayı bedavaya getirmek için küçük kurnazlıklar yapmaya kalkışıyor ama deyim yerindeyse “ucuz etin yahnisi” de olmuyor…
Köprübaşındaki simitçi bile 4 tane alırsan ancak 1’ini bedavaya veriyor…
Ehliyet yok, liyakat yok ve para da yok!..
Nasıl olacak böyle?..
Bazı arkadaşlar unutuyor galiba…
Hatırlatalım: Bedava peynir, sadece fare kapanında…