Bir mektup yazdım o yare git istersen gelmişe geçmişe selam söyle!
Mektubumda diyorum ki; Ey geçmişi anlı şanlı kılıktan kılığa giren bin bir surat olarak tanımlanan Merdivenci Amca!
Dün akşam çok güzel bir Ordu Türküsü dinledim.
“Boztepe çıkmalı şu Ordu’ya bakmalı” diye başlıyor türkü.
Türkü güzel dinlemeye değer, ancak aklıma bir şey geldi şu Boztepe’ye araba ile çıktık yürüyerek çıktık Teleferik ile çıktık ta bir MERDİVEN ile çıkamadık.
Bu merdiven projesi her dönemde temcit pilavı gibi ısıtılır ısıtılır önümüze garklı proje ile de olsa gelir ama sonra unutulur gider!
Sahi bu proje neden hayata geçmez diye biraz sorguladım sonra bu projenin yapılıp yapılmamasının önemli olmadığını sadece  Belediye başkanına yanaşma projesi olduğunu öğrendim.
Neyse merdivene takılmayalım biz birazda şu Kibele meselesine uzanalım.
Kurul Kalesinde ortaya çıkan Antik döneminin çok özel bir kalıntısı olan KİBELE heykeli ortaya çıkmıştı hepimiz sevindik. Bir anda bu heykelin varlığı dünyada gündem oldu,Turizm ve Ordu tanıtımı adına çokta iyi oldu.
Buraya kadar her şey yolunda iken bir anda kendini fasulyeden nimet sanan zatı muhterem ortaya çıkıyor Kibele heykelinin bulunduğu alanın tehlike altında olduğunu ve bakanlığın buralara müfettiş göndermesi gerektiğini söylüyor. Fakat şu gerçeği saklıyor o firma bu alanda yaptığı kazı için zaten ilgili bakanlıklar dahil her yerden yasal iznini alıyor. Yani yapılan kazılarda çalışmalarda yasal olmayan haksız bir durum yok.
Kuyruk acısı olanların yalan bilgiler ile Devletin bakanını yanıltma istemi hoş değil zaten bakan bey bunları yutmaz ilgili yerlere sorar öğrenir.
Kötülük yapanın yanına kar kalır…