Trafik araçlar ve insanlardan oluşan ulaşım ağıdır.

Dünyada sorun olan trafik bizim ülkemizde ve de bölgemizde de sanırım sorunların başında geliyor.

Dünya küçülmesine devam ettikçe de sorun büyüyor.

Nerede duracağı bilinemiyor;

Biz bugün kent içi trafikten…

Kaldırım karmaşasından…

Eğitim yetersizliğinden…

Kısacası…

Çaresizliğimizden söz etmeye hatta ilgili ve yetkililerimizi uyarmaya çalışmak istiyorum. Önce kaldırımlardan başlayalım! Bilinir ki yıllar önce kent içi trafikte yeni bir adım atıldı. Ancak yılların bir sorunudur ki! Kaldırımlar da hala işgal sorunları yaşanıyor.

Eskiden ara sokaklarda yaşananlar şimdilerde ana caddelere sıçradı. Kaldırımlar park yeri olmuş. Öylesine ki; vatandaşın hakkına yürüme hürriyetine el konulmuş sanılır.

Caddelerde yürümeye mecbur bırakılmış insanlar için yeni kurallar konmuş. Gün içinde iş yerinin akşamları da evlerin önüne aracını çekenler. Kaldırımlarda resmen anarşiye neden oluyor! Gariptir ki karışanları uyaranları yok!

Aslında olması da zor.

Akıl alacak gibi değil…

Adam aracını kaldırıma çıkarıyor, yayaya geçecek yer bırakmıyor. Ben aracımı sağlama aldım sen ne yaparsan yap dercesine. Böylesi tablolar kentin her yanında… Şimdilerde ana caddelerde de yaşanıyor.

Biz de diyoruz ki!

Avrupa birliğine gireceğiz nerede insan hakları? Eğitimi daha çok ağırlık vereceğiz. Kaldı ki bizler toplum olarak… Trafik lambalarına saygıda zorlanıyoruz! Lambaları hiçe sayıyoruz… Görevliye görmezden geliyoruz! Acaba cezaları arttırırsak çare olur mu?

Olmaz efendim olmaz.

Kafaları değiştirmemiz gerek!