Ordu Ticaret Borsası Başkanı Ziver Kahraman, borsa tahtasında hem serbest piyasa hem de TMO’nun alım fiyatını yayınladıklarını belirterek, “Bizim yayınladığımız rakamlar sadece piyasanın rakamlarıdır, bizim şahsi rakamlarımız değildir” dedi.
Fiyat eleştirileri üzerine açıklama yapan Kahraman, “Bize ‘üç beş kişinin ağzına bakarak fiyat yazıyorlar’ şeklindeki eleştiriler dayanaksızdır. Üç beş kişi dedikleri borsa üyeleridir ve fiyat tespiti noktasında borsaya ulaşan evrakların ya da evrakın sayısı, hangi üyeden geldiği önem arz etmemektedir. Önemli olan muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge olmaması ve fiktif işlem şüphesi taşımaması ve işlem yapan taraflardan en az birinin borsamız üyesi olmasıdır. Bir diğer iddia fiyatın erken ilan edildiği şeklindedir. 2011 sezonu ile 2018 sezonunda fiyatın Eylül ayında açıklanırken diğer sezonlarda Ağustos ayının 15’i ve takip eden günlerde açıklanmıştır. Bu sezon da 19 Ağustos tarihinde açıklanmıştır. Bu da rutine uygundur. Yeni bir durum değildir. ‘Apar topar’ fiyat açıklanmış değildir. Borsalarda ilan edilen fındık fiyatı yüzde 50 randıman fiyatı olup; 15 TL’lik fiyata randıman farkı eklendiğinde serbest piyasadaki 16 TL ve üzeri fiyatlara ulaşılacağı herkesçe malumdur. Borsa fiyatlarını değerlendirirken bu temel unsura dikkat etmek gerekir” diye konuştu.
“Açıkladığımız fiyatlar bilgi amaçlıdır”
Ticaret Borsalarının ilan ettikleri fiyatın destekleme fiyatı olmadığını tekrarlayan Kahraman, şöyle devam etti:
“Açıkladığımız fiyat piyasadan tespit edilmiş fiyattır. 2009 yılında hayata geçirilen ‘Yeni Fındık Stratejisi’ ile devlet, fındık sektöründen çekilip, serbest piyasa şartlarını hâkim kılma yolunda bir dizi karar almıştı. Bu strateji piyasa dinamiklerini öne çıkartmayı amaçlamaktadır. Vizyonu ve misyonu buydu. 2017 yılının Nisan ayına kadar da bu strateji uygulandı. Ya da uygulanmaya, sadık kalınmaya çalışıldı. 2017-2018 ve en nihayet 2019 sezonlarında TMO eliyle tekrar destekleme alımı yapılmaya başlanması serbest piyasa gerçeğini ortadan kaldırmış ya da hükümsüz kılmış değildir. Devlet, serbest piyasa aktörleriyle rekabet etmek için piyasaya girmiş değildir. Devletin destekleme fiyatının piyasa fiyatı olarak algılanması veya piyasada bu hâliyle karşılık görmesi serbest pazar ekonomisinin ruhuna aykırıdır. Desteleme fiyatının piyasa fiyatına denk düşebilmesi elbette bizlerin de temennisidir. Borsa fiyat panosunda 20 TL’lerin de yazılmış olduğunu hatırlatmak isteriz. Piyasa şartlarına göre oluşan fiyat ne ise Ticaret Borsası o anda aynen yansıtmaktadır.”
“Veremeyecek hesabımız yok”
Ticaret borsalarının bir araya gelerek, birtakım üyelerin ya da çevrelerin etkisine girerek manipülasyon yaptıkları yönündeki iddialarında doğru olmadığını belirten Kahraman, “Bu, hem coğrafik olarak hem de mantıken imkânsızdır. Koca bir coğrafik bölgedeki il ve ilçelere yayılmış fiyat ilan eden borsaların fiyatları ya aynı ya da küçük farklılıklar taşımaktadır. Bunun nedeni manipüle edilmeleri değil bir ihraç ürünü olan fındığın fiyatının global normlarla tespit ediliyor olmasıdır. Üyelerimiz bir arada değil, tüm ilçelerimizdedir. Çoğu da birbirini tanımamaktadır. Bu coğrafik ve dahi sosyolojik farklılığa rağmen, iddia olunduğu üzere bir araya gelerek fiyatı manipüle edecekleri zemin nasıl olabilecektir? Bu noktada sağlam bir mantık hatası vardır. Şayet bu şekilde, koca bir coğrafik bölge ve kimi iddialara göre 8 milyonluk bir muhatabı manipüle eden bir güçten bahsedilmektedir. Düz mantıkla bile iddiaların tutarsızlığı ve imkânsızlığı aşikârdır. Ordu Ticaret Borsası 1936 yılından beri sektörde kesintisiz hizmet veren, mevzuatları layıkıyla uygulayan, akredite ve kurumsal bir yapıdır. Serbest piyasa hareketleri ortadadır. İşi popülizmden sıyırınca gerçekler apaçık ortadadır. Burası kamu hizmeti gören bir kurumdur. Devlet politikaları ve liderleriyle çelişerek değil işbirliği içinde ülke ekonomisine değer katmaya çalışıyoruz. Özel sektör eliyle büyüme, kalkınmanın en temel argümanıdır. Bir takım hesaplar yaparken, kurumları, meslekleri, meslek erbaplarını itibarsızlaştırıp da hedef hâline getirirken sorumlu ve vicdanlı davranmak gerekir. Biz, buradayız. İşimizin başındayız. Mevzuatların emrettiği, hükmettiği şekliyle hizmet verdik ve vermeye devam edeceğiz. Şu hâlde veremeyeceğimiz hesabımız yoktur. Hiçbir polemiğin içinde olmadık, olmayacağız. Kimseyle bir hesabımız da yoktur, bir yakınlığımız ve dargınlığımız da yoktur” şeklinde konuştu.