Yıllardan beri siyasette gelenek haline gelen bir durumdur, partilerinden aday olamayanlar istifa edip başka partiden aday olurlar…

Geçmişte bu durum tek-tük olurdu bu ama bu seçimin öncesi parti değiştirerek aday olanların sayısında sanki büyük bir artış var.

Ordu ve ilçelerinde bile birkaç isim saymak mümkün…

Yılların AKP’lisi hatta kurucusu olan isimlerin aday gösterilmeyince istifa edip, başka bir partiden aday olduğunu görüyoruz.…

Yine…

Yılların CHP’lisi, MHP’lisi, İYİ Partilisi, aday gösterilmedikleri için istifa edip bir başka partiye geçiyor ve oradan aday yapılıyorlar…

Çoğunun kazanma şansı yok denecek kadar az olmasına rağmen bu yola başvurmalarının iki nedeni var…

Birincisi, kendisini aday göstermeyen partisini cezalandırmak…

İkincisi de…

Kazanamayacak olsa bile birilerine seçimi kaybettirmek…

Partisinden aday olamadığı için istifa edip, kazanma şansı olmayan partilere geçerek, o partilerden aday olanlar haliyle eleştiriliyor…

Her biri için:

“Demek ki, partisiyle olan gönül bağı sahteymiş. Demek ki yıllardır koltuk hatırına bu parti çatısı altında duruyormuş. Demek ki siyaseti partisi için değil, kendi ikbali için yapıyormuş” diye arkalarından yorumlar yapılıyor…

Yapılan yorumlara ve eleştirilere elbette katılıyoruz.

Ancak…

“Bütün suç, aday yapılmadığı için partisinden istifa edip, başka partiden aday olanlarda mı? O insanları gittikleri partide ayağının tozu ile aday gösterenlerde hiç mi suç yok?” diye de düşünmüyor değiliz hani…

Öyle ya…

Aday yapılmadığı için partisinden istifa eden adamın yakasına rozeti takıp, yıllarca partisine hizmet etmiş onca insan dururken, aday gösteren partilerde hiç mi suç yok?

Bence en az istifa edip başka partiden aday olanlar kadar, o insanları gittikleri partide aday gösteren partiler de suçlu…

Zira…

Böyle davranmakla, siyasetin bencilce, kişisel ikbal uğruna ve başkasına kaybettirme üzerine yapıldığını resmen tescillemiş oluyorlar…

Üstelik…

Partiler, başka partinin aday yapmadığı isimleri transfer edip aday göstererek, siyasetin basitleşmesine de çanak tutmuş oluyorlar…