Ordu Gürgentepeli olan ve 3 kuşaktır arıcılık yağan bir aileden gelen Gezgin Arıcı Mustafa Yılmaz, İyi Parti Grup toplantısına katılarak,
Aynı şekilde arıcılarımızın mesleki olarak bağlı olduğu Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığımızda kendine özgü bir daire başkanlığı bile yoktur. Bakanlığımızda arıcılık kanatlı hayvanlarla birlikte aynı daire görev alanında değerlendirilmektedir.
Sektörümüzün çok büyük problemleri vardır ve bu problemleri biz arıcılar olarak, devletimizin yeterli desteği ve yardımı olmaksızın aşmamız mümkün değildir.
En büyük derdimiz ve problemimiz piyasada satılan hiç arı görmemiş ve arıcılarımızla hiç ilgisi olmayan tamamen merdiven altı üretimler olan, NBŞ’den yani nişasta bazlı şeker ya da glikoz ya da mısır şurubundan üretilen sıvıların piyasada ‘bal’ adı altında satılmasıdır. Bala benzetilerek satılan, tüketilmesine vesile olunan bu maddeler teknik olarak zehir olarak sınıflandırılabilir. Bu ülkemiz için çok ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına da neden olmaktadır. Ülkemizde denetimler çok çok yetersizdir.
Çağdaş, gelişmiş ülkeler de Mısır şurubunun belli bir kotası vardır, hatta bazı ülkelerde satışları dahi yasaktır. Ama bizim ülkemiz bu konuda 3. dünya ülkesi konumunda olup, dünyada satılamayan Mısır şuruplarının tamamı neredeyse Türkiye’mizde tatlandırıcı veya bal adıyla raflarda satılmaktadır. Hatta bu aymazlar bu bahse konu maddeleri yurt dışına ‘Türk balı’ adı altında ihraç etmeye çalışmakta, o ülkelerde yapılan analizler sonucu bal olmadığı ortaya çıkınca iade edilmekte ve gerçek Türk Balının ise dünya pazarında lekelenmesine neden olmaktadırlar. Devletimizin bu konuda gerekli tedbirleri ivedilikle alması gerekmektedir.