Her zaman fikirlerine saygı duyduğum sevdiğim ve takdir ettiğim Eğitime verdiği katkılar ile gönüllerde yer açan Ordu’nun hayırsever iş insan Ergin Karlıbel’in Ordu sevgisi tartışılmaz…
Sohbetlerimizde örnekler vererek öyle konulara temas ediyor ki  adeta geçmişle geleceği masaya yatırıyor.

Bakın ne diyor

“Kent bir Eko Sistemdir.  Üniversiteleriyle, ticaretiyle, Sanayisi, Çiftçisi, Esnafıyla bir bütündür. Bunlar sürekli olarak birbirleriyle etkileşim halindedir. Hepsi birbirini etkiler. O yüzden bunun bilinciyle hareket etmek gerekir. Ancak; bu şehir zebani fıkrasında olduğu gibi öteden beri herkesin birbirini paçasından tutup çektiği bir şehir olmaktan bir türlü kurtulamadı. Kimse bir diğerinin bir adım ileri gitmesini istemiyor.

Oysaki gelişme ve büyüme işbirliğini gerektirir. Eko Sistem bilinciyle hareket etmedikçe bu mümkün değil görünüyor. Bu bir kültür sorunu ve maalesef bizim şehir olarak böyle bir kültürümüz yok. Bu kültürü edininceye kadar da her yönüyle iyi bir kent olma şansımız yok”
Şu son yaşadığımız olayları da görünce Ordu ile ilgili bu tanımlamanın ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha anladım.

Demek ki iyi bir kent olmak için daha çok öğreneceğim katledeceğimi yol var…

***

Asıl bu programları kaldırın!

Televizyon kanallarında iğrenç programlar var.
Evlenme programları, aile içinde yaşanan cinsel istismar ve tecavüz olayları, kocasını. Karısını terk edenlerin başkalarıyla kaçtığı olaylar.
Stüdyoda uzun uzadıya konuşuluyor rezillikler. Yıllardır da sürüp gidiyor.

Filmlerde sigarayı, içkiyi, hatta öpüşmeyi kapatan kanallar, bu rezillikleri yıllardır ve saatlerce veriyorlar.
Aslına bakarsanız en az bu rezillikler kadar bir başka rezillik daha var.
Eğer ekranlardaki rezilliklere bir son verilecekse önce bu evlilik ve her türlü iğrenç ilişkilerin saatlerce yayınlandığı sabah kuşağı programlarıyla şu yemek programlarına bir son verilmeli.
Alan var alamayan var.
Yiyen var yiyemeyen var!