DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
İmam ve İbadet…
Köyün camisinde, imam cemaate vaaz vermektedir. Ansızın içeri dalan bir köylü, köyü sel basmakta olduğunu haber verir. Bütün cemaat hemen kendilerini dışarı atıp kaçar. Sadece imam, bütün ısrarlara rağmen köyü terk etmeyi reddeder ve Tanrı’nın kendisini koruyacağını söyleyerek camide kalır.
Kısa bir süre sonra sular camiye ulaşır, imam çaresiz minareye çıkar. Sular minarenin ilk katına yükselirken bir tekne imamı kurtarmaya gelir. Ancak dini bütün imam, Tanrı’nın kendisini koruyacağını söyleyerek tekneye binmez. Sular yükselir. İmam ikinci kata çıkmak zorunda kalır. Bir tekne daha gelir, ancak imam yine Tanrı’nın kendisini koruyacağına inancının tam olduğunu söyleyerek tekneye binmez. Sular iyice yükselir. İmam artık minarenin en tepesindedir. Bir helikopter yaklaşır. İçindekiler, durumun kötü olduğunu anlatarak, imama helikoptere gelmesi konusunda ısrar ederler. İmam helikoptere binmeyi de reddeder. Bir süre sonra sular yükselir ve imam boğularak ölür.
Kendisini ahiretin kapısında melekler karşılar.
Melek: ‘Hoş geldiniz, buyurun…’
İmam: ‘Cennete girmek istediğimden emin değilim.’.
Melek: ‘Neden?..’
İmam: ‘Tanrı’ya biraz kırgınım…’
Melek: ‘Ne oldu ki?..’
İmam: ‘Ben hayatımı ibadet ederek geçirdim, insanlara hep iyilik yaptım, günahtan uzak durdum. Yaşadığım köyü sel bastı, herkes kaçtı ama Tanrı’nın beni kurtaracağına inandığımdan ben kaldım. Görüyorsunuz ki şimdi buradayım…’
Tam bu sırada yukarıdan Tanrı’nın sesi duyulur:
‘Salağa, iki tekne, bir helikopter gönderdik. Kurtarmak için daha ne yapacaktık? Böylesine geri zekâlının benim katımda da yeri yoktur.’
Yukardaki fıkrayı benim milletime uyarlamaya kalkacak olursak… Muhtemelen Tanrı o gün geldiğinde bu ülke insanlarına şöyle seslenecektir;
‘Ben bu ulusa örnek alsınlar ve onu izlesinler diye Mustafa Kemal’i gönderdim. Musibetlerden kurtuluş yolunu, onun eliyle bunlara göstermeye çalıştım. Ama onlar halâ benden medet umuyorlar… Eh ben daha ne yapayım? Her kurtuluş için bir Mustafa Kemal gönderemeyeceğime göre her biri Mustafa Kemal olmayı öğrenmeli…’
Bu anlatımdan yola çıkarak ülkemizin kurtuluşu, milletimizin var olması, bayrağımızın özgürce dalgalanması, cumhuriyetimizin yaşaması, demokrasinin var olması adına dini kendilerine argüman seçenlerin değil zaman Atatürk’ün izinden gitme zamanıdır. Sonra kimse acıdı demesin.