Yazıldı, çizildi…

Bundan sonrası da fazla geldi.

Hatta insanlara gına geldi!

Yatıyoruz kalkıyoruzFETÖ, Suriyeli dilenciler ve Uyuşturucu kullananlar derken birde karşımıza sosyal medya dolandırıcıları çıktı.

Devlet bunların hangisi ile mücadele edecek demiyoruz elbette görevleri arasında hepsi ile edecek ama bizlerde yardımcı olacağız.

Biz bu kadar iyi niyetle yaklaşırken görülen o ki bitli yorganı üzerine almak istemeyenler hedef şaşırtmak için istedikleri gibi atış yapıyorlar.

Bazen eleştiriyoruz haber yapıyoruz belki birazda ileriye gidiyoruz ama hemen karşılığını alıyoruz günah keçisi biz ilan ediliyoruz.

Bu işte başarısız olan hatta yukarıdan fırça yiyenlerin işi bu kadar da körükleyen medyadır dediğine tanık oluyoruz.

Peki sormak isterim sizlere hepimiz şahit olmuyor muyuz yasaklı maddeler konusunda yaşananlara?

Yok olan canlara dağılan yuvalara…

O nedenle ‘biraz insaf’, ‘biraz saygı’ diyorum..

***

İddia ediyorum ki Ordu Nisan ayı öncesine kadar güvenlik açısından sadece Karadeniz’in değil Türkiye’nin en huzurlu illerinin başında geliyordu.

Türkiye’de huzurlu iller arasında örnek gösterilirken birden üzerimize karabulut düştü.

“Huzurumuz kaçtı çalışma şevkimiz kırıldı elimiz kolumuz kalkmıyor”

Bu sözler yıllardan beri Ordu’da görev yapan bir arkadaşımıza ait.

“Tayin istedim gideceğim” diyor..

“Yıllardan beri kurduğum düzenim bozulacak ama bunda da bir hayır vardır” diyerek istemeye istemeye gideceğini beyan ediyor.

***

Vali İrfan Balkanlıoğlu’nun Emniyet Müdürü hakkında İç işleri bakanlığından müfettiş istemesi ise Ordu tarihinde bir ilk oldu.

Bu olay gösteriyor ki Emniyet Müdürünün dokusu Ordu’ya uymadı.

Valimiz çalışkan insanlar arasında dengeyi kurmasını bilen samimi bir kimliğe sahip.

Böyle bir valiyle çalışmak herkse nasip olmaz diyecektim ama Emniyet Müdürü gördüğüm kadarı ile bu kıymeti bilemedi.

Demek biraz önce dediğim gibi doku uyuşmazlığı var.

Neyse sanırım sıkıntılı günler bayram sonrası çıkacak ilk kararnamede sona erecek Ordu eski huzuruna kavuşacak..