DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Herkes Koltuğunu Bilmeli…
İl başkanlığı Partilerde en önemli görevdir.
Parti liderinin şehirlerde temsil edildiği bir görevdir.
Ankara’dan şehrin sınırları içine giren milletvekili, o şehirde partisinin il başkanının programlarına tabidir.
Yani…
İl başkanı o şehirde partili milletvekillerinin de üzerinde bir görev ifa eder.
Biz geçmişte özellikle ANAP ve DYP dönemlerinde böyle görmüştük.
İl Başkanı Belediye meclislerinde partisinin doğal grup başkanıdır.
Yani…
İl başkanının o şehirde partili belediye başkanının ve meclis üyelerinin üzerinde bir görevi vardır.
***
Elbette bu önemli görev il başkanlarına çeşitli sorumluluklar yükler.
Örneğin: il başkanları parti içindeki belirli kişi ve grupları değil, her zaman partinin çıkarlarını gözetmek zorundadır.
Kişi ve grupların ikbali için değil, partinin ikbali için hareket etmelidir.
Partide herkese eşit mesafede olmalı, her partilinin çıkarlarını gözetmelidir örneğin.
Hizip oluşumunu engellemeli, parti içi çekişmeleri sonlandırmak için gayret sarf etmelidir.
Kısacası: il başkanı partinin yaşayan bir köprüsüdür…
Köprü vazifesini hem şehri ile genel merkez arasında, hem de parti içinde, partinin her ferdi arasında yerine getirmelidir.
Tüm bunların yanı sıra il başkanlarının en önemli görevlerinden biri de partisini seçime hazırlamak, seçim süreci geldiğinde de şehrinde seçim çalışmalarının başına geçerek, çalışmaları koordine ederek, yönetip, yönlendirmektir.
***
Ama gelin görün ki, son yıllarda hiçbir il başkanının şehrinde seçim çalışmalarının başına geçip, bu çalışmaları yönetip, yönlendirdiğine kolay kolay şahit olamadık.
Zira…
Her il başkanı, seçim süreci geldiğinde görevinden istifa ederek ya milletvekili ya da belediye başkanı adayı olur.
İstifa ettiği için yerine yönetimden bir başka isim il başkanlığı koltuğuna oturur.
Böylece, partinin seçim çalışmaları tecrübesiz ve tanınırlığı olmayan atama il başkanları ile yürütülemez hale gelir ve sekteye uğrar.
Netice olarak: “partiyi seçimlere hazırlasın. Seçim çalışmalarını yönetsin” diye seçilen il başkanının, partiyi değil de bizzat kendisini seçimlere hazırladığı ortaya çıkmış olur.
***
Velhasıl, partilerde il başkanlığı görevi, yukarıda da saydığımız görevler itibarı ile çok önemlidir.
Ancak gelin görün ki; il başkanlığı bizim ülkemiz partilerinde,Milletvekilliği ve Belediye Başkanlığı için sürekli basamak olarak kullanılır.
Bu acayip durumu önlemenin tek yolu, il başkanlarına, görev dönemi sona erinceye kadar aday olma yasağı getirilmesidir.
Bu tüzük değişikliğiyle mi olur yoksa alınacak ilke kararlarıyla mı bilemiyoruz?
Ancak, bu yapılmadığı müddetçe il başkanları ne partinin ne partilinin çıkarları için kendisini sorumlu hissetmez.
İl başkanlığı koltuğu da her zaman basamaktan ibaret kalır.
Bu konuda AK Parti ve İYİ Parti çok şanslı çünkü bu partilerin İl Başkanları sadece partilerine ve vatandaşlarına hizmet etmek için yola çıkarak başka bir koltuğa aday olmayacaklarını açıkladılar.