Ana Sayfa Yazarlar 27.04.2022 619 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Her yerde aynı manzara!

Sabah saatlerinde bir esnaf ya da ticaretle uğraşan birinin yanına gidip oturun.
Hemen hepsinin ilk iş olarak yaptığı aynı.
Telefona sarılıp, sağı solu aramak.
Her defasında telefona sarılıp “Bu gün yüklü bir ödeme var. Benim için bugün bir şeyler yapabilir misin?” sorusunu soruyorlar karşısındakine…
Bunun anlamı kısaca “şu borcunu bu gün öder misin?” diye sormak.
Genelde de hep aynı cevabı alıyorlar karşısındakinden;
“Bir yerden para bekliyorum. Gelir gelmez senin işini halledeceğim” cevabını.
Akşam oluyor, mesai bitiyor.
Ne bir yerden para bekleyenin parası geliyor..
Ne de borçlu olan, borcunu getiriyor.
Çünkü…
Piyasada müthiş bir tahsilat sıkıntısı yaşanıyor.
Esnafın ve Tüccar’ın alacak hanesi kabardıkça kabarıyor.
Alacaklar alt alta konulduğunda, işin içinden çıkılmaz hale geliyor.
Anlayacağız…
Alacağını tahsil edemediği için, kimse borcunu da ödeyemiyor.
Bu son derece ciddi bir tehlike.
Piyasalarda resmen bir tahsilat krizi yaşanıyor.
Alınamayan ödemeler, ödenemeyen borçlar, vergi ödememeye, işçi maaşlarının verilememesine yansıyor.
Bu iş ne kadar devam eder bilemiyoruz.
Ancak, piyasalardan güzel sesler çıkmıyor.
Yukarıda da söyledik.
Tanıdığınız esnaf ya da ticaretle uğraşan tanıdıklarınızın yanına sabah bir uğrayın.
Borcunu ödemek için, alacak peşinde koştuğuna tanık olacaksınız.

 

İlginizi çekebilir

Hep bana, Rab bana…

Hep bana, Rab bana…

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri