Ana Sayfa Yazarlar 11.12.2019 759 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Gezen Tavuk Yumurtası

Ekonomi büyüyor ama büyüdükçe çoğalan ihtiyaçlara yetişmekte mümkün olmuyor.
Bu yüzden doğal ürünler yerlerini yapay gıdalara bırakıyor.
Yakın geçmişte köyümüzde, evimizde yapılarak tüketilen;
Ekmekten yoğurda kadar her şey pakete sokuldu.
Beri yandan;
Yazdan kışa hazırlayarak doğal olarak tükettiğimiz biberlerden turşulara kadar da her şey yine kavanozların içine sıkıştırıldı.
Fabrikalarda yapılan bu üretimlerle doğal olan her şeyin içerisine maalesef ki kimyasallar serpiştirildi.
Rafta dursun, ömrü uzun olsun denilerek onca güzelliklerimizin tadı kaçırıldı.
Durum böyle onluca, hastalıklarda peşi sıra gelir oldu.
Belki de geçmişte anlayamadan ayakta atlattığımız pek çok hastalık, şimdilerde hepimizi yatağa seriyor.
Sırf bundan kurtulmak için bile yine takviye edici ilaçlara ihtiyaç duyuyoruz.
Sistem bunu yapmaya zorluyor bizi.
Dedik ya;
“Ekonomi öylesine büyüdü ki” diye!
İşte bunun sonuçlarını yaşıyoruz bugün.
Attığımız her adımda, aldığımız her nefeste farklı bir ihtiyaç ortaya çıkıyor.
Oysa…
Kaybettiğimiz, bile bile elimizden kaçırdığımız o doğallığımız olsa şimdi!
Anadolu’nun eşsiz yaylarından, bozkırlarından,  dağlarından fışkıran o güzelim nimetlerle yetiştirsek yeni neslimizi.
İyi olmaz mı?
Ama maalesef yapamıyoruz bunu artık!
Çocuğumuza doğal bir ürün yedirmek için dere tepe aşmak zorundayız bugünlerde.
Doğal ürüne ulaşmak için hem mesafeler kat etmek, hem de cebimizden büyük kayıplar vermek durumundayız…
Tarım ülkesi Türkiye’de, vatandaşların bugün çoğu ürününü raflardan alması;
Birçok ürününü de ithal etmesi, galiba günümüzün en acı veren gelişmelerinden birisi haline geldi.
İnsanların topraktan, toprak işlemekten hızla kaçtığı şu dönemde, geleceğin daha da kötü olacağını kestirmek çokta zor olmasa gerek.
O yüzden, şu da bir gerçek ki;
Yakın bir gelecekte, Anadolu’nun o muhteşem sebze ve meyvelerini bulmak, onları tüketmek için büyük servetler ödeyeceğiz.
Daha doğrusu sistem bunu bize ödetmeyi bilecek.
Bu nedenle;
Şimdiden önlemini alan, şimdiden yerli doğal üretimin önünü açan;
Bu konuda teşvikler veren, üreticiyi umutlandıran, morallendiren, bir şeyler yapan geleceğin en karlı kuruluşlarından olacak.
Elbette Ordu Büyükşehir Belediyesi, doğal ürünleri kentlinin sofrasına getirirken kar amacı gütmüyor.
Ama toplumun bu işten çok büyük karı olduğunu çok iyi biliyor ve görebiliyor.
İşte bunların bir tanesi gezen tavukların mamülü olan “Halk Yumurta”
Çiftliklerde beslenen tavuklarından değil;
Tıpkı geçmiş yıllarda yediğimiz o yumurtalar gibi;
Doğal beslenen tavuktan gelecek yumurtayı koyacağız artık soframıza.
Yani ekonomiden tutunda, doğal gıdaya ulaşmaya;
“İnsan sağlığının korunmasından tutun, nesillerin sağlıklı yetişmesine kadar her tarafı doğru bir politika olan bir uygulama başlıyor bugün!”
Düşünenlere, yapanlara teşekkür etmeden olmazdı.

İlginizi çekebilir

Sıra Size Gelmedi mi?

Sıra Size Gelmedi mi?

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri