KFMİB Yönetim Kurulu Üyesi Şenocak; “Dünya ya fındığımızı daha çok yedirmeliyiz. Bunun için de çok üretmeliyiz.”
“Giresun ve Ordu’da verimi arttırmak için destekleme sisteminde revizyona gidilmeli.”
1 Eylül’de başlayan ve 31 Ağustos’ta tamamlanacak olan 2019-2020 sezonunda Türkiye’nin fındık ihracatının miktar bazında tarihin rekoruna ulaşacağı tahmin edilirken, dünya tüketiminin sürekli artmasını teşvik edilecek istikrarlı politikaların izlenmesi gerektiği bildirildi.
Karadeniz Fındık ve Mamulleri Yönetim Kurulu Üyesi, sanayici-ihracatçı Cem Şenocak, fındıkta fiyat ve dış satım noktasında son yılların en verimli zaman dilimini yaşadıklarına dikkat çekerek; “Bunu iyi etüt edip, iyi değerlendirerek, Türk fındığını dünyaya daha çok yedirmek için verimi ve kaliteyi arttırmamız lazım. Böylelikle de sürekli yeni bahçeler oluşturan bazı ülkelerin de bize rakip olmalarına meydan vermemeliyiz” dedi.
Fındık fiyatının üreticiyi fazlası ile memnun eden bir seviyede olduğuna dikkat çekip, bazı çevreler tarafından sanayicinin fındığı sürekli düşük fiyattan almaya çalıştığı yönündeki düşünce ve yaklaşımın doğru olmadığını vurgulayan Cem Şenocak şunları söyledi:
“Fındık bir sanayi ürünü haline gelmiştir. Dün fazla olmuştur, fiyatı aşağıda olur. Bugün yetmemiştir, fiyatı yükselir. Ama çok yükselmesinin de yararı kime olur? Günümüzün koşullarında bizim dışımızdaki fındık üreten ülkeler yeni alanlar oluşturup, bahçeler kurarak üretimlerini arttırmanın çabası içindedirler. Onun için biz hem üretip, hem de istikrarlı fiyat politikaları ile sektörü kontrol altında tutabilmek için çalışmalıyız. Türk fındığını dünyaya daha çok yedirmeli, meydanı rakiplerimize bırakmamalıyız.”
-Dönümden en az 150-200 fındık almamız lazım
Bunun için her işin başı üretim olduğu gerçeğinden hareketle, fındığın ana üretim bölgesi olarak tarif edilen kesim içinde kalan Giresun ve Ordu’da üreticinin bahçesine daha çok girmesi, daha fazla ve kaliteli üretim yapması gerektiğini belirten Cem Şenocak; “Bunun için yöredeki fındık üreticisine yönelik alan bazlı desteklemenin tekniği değiştirilmelidir. Arazi bölünmesi nedeniyle geçindirmediği için bahçesinden uzaklaşan köylüyü geri döndürmek zorundayız. Yörede iyi tarım uygulamaları yapan, yaptığı için de dönümde 150-200 kilonun çok üstünde fındık alan bir üretici yapısı oluşturmalıyız.
Bunun için de küçük çiftçiye, üreticiye daha fazla destek vermeliyiz. 2009 da dönüm başına 150 lira alan bazlı destekle başlayan ve 177 TL’ye kadar yükselen destekleme ile verim ve kalite anlamında beklediğimiz sonuçları tam olarak elde edemedik. O zaman revizyona gidip, Giresun ve Ordu yöresinde farklılaştırma ile desteği arttırmamız gerekiyor demektir” dedi.