Eskiden ev kadınları “Bu gün ne yemek yapsam?” diye düşünürdü.
Bugün “Yemek yapmak için ne alsam?” diye düşünüyor.
***
Eskiden memurlar öğle tatilinde “Bugün nerede ne yesem?” derdi.
Bugün evden getirdiği ekmek arası bir şeyleri yemek zorunda kalıyor.
***
Eskiden birlikte çıkılan yemeklerde “Hesabı ben ödeyeceğim” kavgası yaşanırdı.
Bugün, hesap ödememek için yemeğe dahi çıkılmaz oldu.
***
Eskiden, kilo ile bilemediniz yarım kilo ile alınırdı bazı gıdalar.
Şimdi aynı gıdalar gramla dahi alınamaz oldu.
***
Eskiden pazarda karpuzcu, kavuncu birer dilim kesip ikram ederdi müşteriye.
Bugün o pazarcı o Kavun’u Karpuz’u dilimle satar, inanlar da dilimle alır oldu.
***
Eskiden çoluk  çocuğa alınan giysiler “Büyüyünce de giyer” diye bir beden büyük alınırdı.
Bugün aynı giysiler ikinci el alınır oldu.
***
Eskiden ev kadınları ev ihtiyaçlarından arttırdıkları parayı kenara köşeye koyar, biriktirirdi.
Bugün o paralar gitti, kredi kartları dibe dayandı.
***
Eskiden davet edilen her düğüne gidilmeye çalışılır, gidilen düğünlerde de küçük altın ya da para takılırdı.
Bugün eve düğün davetiyesi gelecek diye insanların aklı çıkıyor
***
Eskiden evde biten şeker, yağ, limon gibi şeyler, kâseyle, bardakla, taneyle komşudan ödünç alınırdı.
Bugün neredeyse aynı ölçülerde marketlerden alınır oldu.
***
Eskiden markete, manava, kasaba borç yazdırılır, aybaşında borç kapatılırdı.
Bugün borç, borçla kapatılır oldu.
***
Eskiden insanlar ailecek uzak akrabalarının yanına giderdi otobüse binip,
Şimdi şehir içinde minibüse, dolmuşa, belediye otobüsüne binemez oldu.
***
Eskiden bolluk vardı, alım gücü vardı, her şey alınıyordu…
Bugün bolluk içinde yokluk yaşanır oldu!