Almanya’nın Bremen şehrinde, çalıştığı para taşıma şirketinin 8 milyon avro parasını çalan ve 3 aydır izi bulunamayan Türk kızı Yasemin Gündoğan’ın (28), Miri-Clan adlı mafya tarafından kullanıldığı, Türkiye veya Lübnan’da çok iyi saklandığı ya da ‘susturulduğu’ iddiaları gündeme geldi. Bremen’de etkin olan ve Almanya’da yaklaşık 2 bin 500 üyesi olan mafyanın, soygunu baştan planladığı ve bu iş için Yasemin’i kullandığı iddia ediliyor. Bu soygunu tek başına Yasemin’in yapmasının mümkün olmadığı belirtiliyor. Bremen’deki yakınlarının deyimiyle ‘saf bir kız’ olarak tanınan Yasemin’in, Berlin’den bu iş için minibüs kiralaması, sonra kiraladığı yerin belli olmaması için plakasının değiştirilmesi, aracın Berlin’den getirilip soygunda kullanılması, bir hafta fark edilmeyecek şekilde paranın çalınması, ardından minibüsün iade edilmesinin tek başına yapabileceği işler olmadığı belirtiliyor. Bremen merkezli Miri-Clan isimli mafyanın, Berlin’de de üyelerinin bulunduğu, tüm organizasyonun bunlarca yapıldığı ileri sürülüyor. Polis sözcüsü Nils Matthiesen, ‘Klan’ın soygundaki rolünü açıklayamayacağını, bunun da soruşturmanın parçası olduğunu’ vurguladı. Türkiye ve Lübnan’da çok sayıda üyesi olan Miri-Clan adlı örgütün, bu kadar parayı ve kişileri hızla ülke dışına kaçırmak ve gizlemek için organizasyon yeteneği olduğuna dikkat çekiliyor. 30 aileden oluşan mafya; koruma, uyuşturucu, silah kaçakçılığı, fuhuş gibi işlerle uğraşıyor. Yasemin’in 2014 yılında çalıştığı Ocean-27 adlı nargile barla ilgili, bölge halkı ‘bir organize çete tarafından işletildiğini’ söylüyor.
Bu arada Yasemin Gündoğan’a yardım ettiği söylenen Büşra S.’nin davada kilit rol oynadığı düşünülüyor. Büşra S. (24) ‘nin Yasemin’in suçun planlanmasında ve kaçışında rol oynadığı, Yasemin parayı çalarken telefonda rehberlik yaptığı söyleniyor. Büşra S’nin evinde yapılan aramada 26.115 euro ele geçirildi. Yasemin Gündoğan’a (28) yardım ettiği gerekçesi ile tutuklanan Büşra S., hakim karşısına çıkarıldı. Gündoğan’ın kaçmasına yardımcı olduğu ileri sürülen Büşra S., duruşmada Gündoğan’ı soygundan bir gün önce gördüğünü anlattı. Büşra S., “Vücudundaki yara izlerini gösterdi. Morlukların düşme sonucu olduğunu ifade etti. Ben dövüldüğünü tahmin ediyorum” dedi. İddianameyi okuyan savcı, sanığın olay sırasında Gündoğan’ı telefonla aradığını, Türkiye’ye gidecek olan kaçışın hazırlanmasına yardım ettiğini iddia etti. NELER OLMUŞTU? Olay, 21 Mayıs’ta yaşandı. Şirkette müşterilerin sipariş ettiği paraların paketlenmesi ve güvenli nakliyesinden sorumlu olan Yasemin Gündoğan, hasta olduğunu söylerek doktor raporu aldı. Ardından ise 28 yaşındaki kadından bir daha haber alınamadı. Paketlenmiş 8 milyon Avroluk banknotları ATM’lere takılacak para kasetlerine yerleştirmesi gereken Gündoğan’ın bunu yapmadığı ortaya çıktı. Gündoğan’ın olaydan sonra lüks bir minibüs kiraladığı kamera görüntüleri de ortaya çıktı.