Bugün Mübarek Ramazan ayının ikinci günü..

Koronavirüs salgınının ortay çıktığı tarih itibarı ile 2. Ramazan ayını kısıtlamalar ile geçiriyoruz.

Her ne kadar salgın süreci bizlere bir çok üzüntüyü, sıkıntıyı  yaşatsa da Allah’ımıza şükürler olsun ki sağlığımız yerinde…

Son aylarda hep yazdıklarımızı aynın konuların kapsadığı için iöimiz kararıyor bugün yine farklı bir  “Kıssadan Hisse”yi köşemize misafir edelim..

Hiç uzatmaya, evelemeye gevelemeye gerek yok.

Allah’ın insan şeklinde yaratıp, akıl ile donatıp, kul hanesine kayıt edip, bir de kullansınlar diye irade verdiklerinden iseniz şu kıssa yeterli olacaktır.

Küfe’li bir Hz. Ali destekçisi dişi devesi ile Şam’a gitmiş. Devesini bir direğe bağlamış. İşini hallettikten sonra döndüğünde Şamlı bir tüccarın devesine sahip çıktığını görmüş.

‘Bu deve benim erkek devem’ diyormuş Şamlı.

Tartışmışlar ama sonuç alamayınca görevliler gelmiş. Konuyu Şam Valisi Muaviye’ye götürmüşler. Muaviye ahaliyi meydana toplayıp sormuş; “Bu deve Şam’lının mı Küfeli’nin mi?”

Ahali bağırmış: “Şam”lının.”

Muaviye tekrar sormuş: “Deve erkek mi dişi mi?”

Ahali deve dişi olduğu halde hep birlikte bağırmış: “Erkek.”

Muaviye, Küfe’liyi yanına çağırıp şunu söylemiş: “Git Ali’ye söyle. Şam’da bir vali var. Dişi deveye erkek dese de inanan binlerce taraftarı var.”

Kıssadan hisse! Muaviye’nin Şamlıları gibi olmanın, Allah’ın indindeki, “insan-akıl-irade-kul” tarifinde kabulü var mıdır, yok mudur?