Ana Sayfa Ordu Haber 6 Şubat 2017 384 Görüntüleme

DEMOKRASİYE ELİMİZDE İKEN SAHİP ÇIKALIM

Seçimler demokrasinin vazgeçilmezlerden en önemlisidir. Demokrasi seçim demek zaten. Yönetenini seçmek. Bazen de Anayasa Referandumu Seçimi gibi bonus seçimler ile de karşı karşıya kalıyoruz. Bundan gocunmamak da lazım. İyi ya, bize soruyorlar, bundan daha güzel ne olabilir ki? Halk kendi kararını kendisi verecek.

Seçimler demokrasinin vazgeçilmezlerden en önemlisidir. Demokrasi seçim demek zaten. Yönetenini seçmek. Bazen de Anayasa Referandumu Seçimi gibi bonus seçimler ile de karşı karşıya kalıyoruz. Bundan gocunmamak da lazım. İyi ya, bize soruyorlar, bundan daha güzel ne olabilir ki? Halk kendi kararını kendisi verecek. Kendi Cumhurbaşkanını kendisi seçecek. Referandum ile Anayasa da bazı değişikliklere gidilerken de bize sorulacak. Halktan korkmamak lazım. Millete gitmek ve milletin kararına saygı duymak demokrasinin en büyük adımıdır. Gel gelelim ki bizim ülke de garip şeyler oluyor. Demokrasi çığırtkanlığı yapanlar seçimi hiç sevmiyorlar. Resmen halka neden gidiyoruz diyorlar. Halktan bu kadar korkan Halk Partisi olur mu? Biz de oluyor işte. Son Anayasa Reform Paketi ile ilgili TBMM çatısı altında yaşanan olaylar yıllarca hafızalarımızdan silinmeyecektir. TBMM milletin adına en demokratik şekilde fikir ve görüşlerin paylaşılacağı yer değil midir? TBMM ni protesto et ve görüşmeleri engellemeye kalk. Bu da yetmiyormuş gibi milleti bacağından dişle, böyle demokrasi olur mu? TBMM de görüşülen teklifler de en demokratik şekilde tartışılır ve halk adına oylanır. TBMM üyeleri de bunu yaptılar. Çıkan karar ne idi. TBMM de çıkan kararı bir de halka sunalım kararı değil mi? Bu reformun ülke adına faydalı olup olmayacağını oylamaya karşı olmak, halkın kararına saygı duymamak anlamına gelmiyor mu?
Ne ise. TBMM demokratik süreci bütün tahrik ve dişemelere rağmen sandığı halkın önüne getirmeyi başardı. Benim bugün asıl üzerinde durmak istediğim sorun, keşke bu seçim süreci adam gibi işletilebilse. Birbirimiz kırmadan dökmeden fikir ve görüşlerimizi özgürce dile getirmeye başarabilsek. Demokratik kültür seviyemizin standardını yükseklere çıkarabilsek. Seviyesiz. Kısacası birbirimize saygı duymayı öğrenebilsek. Ama daha bugünden Sosyal Paylaşım Sitelerinde silahlar çekildi ve gün geçtikçe bu gerilim daha da artırılıyor. Aslında adında belli olacağı gibi, paylaşım siteleri sosyal içerikli ve hepimizin ortak sorunlarını paylaşacağımız siteler olması gerekmiyor mu? Seçimlere daha iki aydan fazla var. Sadece bunun için yazımın başlığını özellikle seçtim. Keşke seçim süreçleri bu kadar uzun zamana yayılmasa diye. Ama bunun da yasal süreçler olduğunu biliyorum. Şunu da iyi biliyorum ki, hiç boşuna birbirimizi ikna etme çabası içine girerek kırıcı olmadan yazalım ve çizelim. Çünkü halk kararını çoktan vermiş. Demokrasi nazlı bir gelin gibidir. Onu kıramayalım. Gücendirmeyelim. Önce demokrasimize sahip çıkalım. Demokrasi olmasaydı, ben bunları bile yazamazdım. Demokrasi bu işte. Fikrini ve zikrini çık söyle. Bırakın şu dişleme gibi çağdışı metotları. Konuş kardeşim konuş. Sana konuşma diyen mi var?

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri