Ana Sayfa Yazarlar 2.11.2023 736 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

DEMİRCİNİN İTİ

Bugün Cuma yani haftanın son iş günü bir çoğumuz için geçen stresli bir haftanın son gününde beynimizi rahatlatalım istedim. Aslında “Bugün Cuma” yazımı paylaşacaktım ama güne uygun düşecek şu “Kasabın İTİ” var ya bir adım öne geçti, buyurun okuyun.

***

Kışın yoğun olarak geçtiği bir Anadolu kasabasında dağda aç kalan kurtlar zaman zaman kasabaya inerek kasabayı talan edip karınlarını doyurmak için saldırır dururlar.  Durumdan rahatsız olan kasaba halkı toplanarak kurtları tuzağa düşürüp öldürmeyi planlar. Yine bir gün kurdun biri kasabaya iner ve kısmetini almaya çalışır. Kasabaya girdiğinde kendisine tuzak kurulduğunu anlar ve dağa kaçmaya başlar. Kasaba halkı kurdun peşinden ateş ederse de vuramazlar. Ancak kasabada bulunan esnafın itleri dağa tırmanır. Kaçarken de arada bir geriye dönerek itlerin peşini bırakıp bırakmadığını takip eder, dağa doğru çıktıkça yavaş yavaş tüm itlerin peşini bıraktığını görür. Kurt yorgunluktan bitap düşmüştür, fakat bir tane itin peşini bırakmadığını görür, hangi esnafın iti olduğunu anlamaya çalışır. Biraz dikkatli baktığında bunun ”Demircinin iti ”olduğunu anlar. Bu durum Kurt’un çok ağırına gitmiştir. Çünkü demircinin iti hala kendisinin peşini bırakmamaktadır.

Kurt düşünür ve şöyle der:

”Fırıncının iti olsan anlarım, çünkü zaman zaman fırına dalıp ekmeğini çaldım.”

”Manavın iti olsan anlarım, çünkü zaman zaman sebzesini,meyvesini çaldım.”

”Kasabın iti olsan anlarım, çünkü zaman zaman etini çaldım.”

”Yahu demircinin iti!…ben sana ne yaptım? Bu sendeki gayret nedir böyle? Hepsi peşimi bıraktı sen hala beni kovalıyorsun’… ”der.

Evet bu hikaye beni bazan çok düşündürüyor.

Onun için okuyun ve sizde düşünün bu yazının adresini…

İlginizi çekebilir

Kendi Yağınla Kavrul!

Kendi Yağınla Kavrul!

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri