DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Çocuklar ve Bayramları!..
Elbette eski Bayram kutlamalarını özledik 23 Nisan günlerinde içimize gerçekten “neşe” doğardı!
Ama son yıllarda öyle bir hale geldik ki!
Çocuklarımız çocukluklarını yaşayamadan hayatin içinde yer almaya başladılar adeta ailenin yetişkin bireyleri oldular!
Anne,baba,ağabey ya da ablaları; gerek “namus” gerek“töre” gerekse “miras” meselesi yüzünden gözleri önünde öldürülen çocukların çektikleri büyük acılar, yıllar geçse de unutuluyor mu, diniyor mu?..
Ya aileleri depremlerde çürük binaların enkazları altında kaldıktan sonra yeniden hayata tutunmaya çalışan o çocukları unutmak mümkün mü…
Hapisteki anne ve babaların sevgisinden mahrum, yürekleri hasret yüklü olanlar…
Asgari ücret artışıyla işten atıldığı için eve elleri boş gelen babaya, “neden” diye soramayan çocukların ruh halini, kim nasıl izah edecek?..
Ailelerini geçindirmek için minik elleriyle mendil, simit ve su satmak hatta ayakkabı boyamak zorunda bırakılan çocuklara yürekleri sızlamayan var mıdır?..
Suriyeli Aylan bebeğin sahile vuran cesedinin görüntüsünü, insanlığın hafızasından silmek mümkün müdür?..
İsrail asker ve polisinin Filistinli Müslümanlara ve onların çocuklarına yaşattığı insanlık dışı davranışlar; Uygur Türklerinin bebekleriyle birlikte maruz kaldığı zalimlikler…
Afrika’da açlığa mahkum bırakılan ve hastalıktan ölen çocuklar…
Ukrayna’da nedenini bilmedikleri bir savaşta, zalim mermiler ve kahpe bombaların hedefinde hayatlarını kaybedip, toprağa düşen masum bedenleri görüp de suskun kalmak, insanlık mıdır?..
Çektirilen bu acıların nedeni, kendileri de bir zamanlar çocuk olan büyükler değil mi?..
Nazım Hikmet, bu durumu ne güzel de vurgulamıştır:
“Koşuyor altı yaşında bir oğlan,
Uçurtması geçiyor ağaçlardan,
Siz de böyle koşmuştunuz bir zaman.
Çocuklara kıymayın efendiler”…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sevmek için çok neden var elbette…
İşte bunlardan biri de dünyada tek “çocuk bayramı” ilan eden büyük lider oluşudur!..