DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Çocuk ve Aile
Suça sürüklenen çocuk kavramı 18 yaşından küçük şüpheli ya da sanıklar için kullanılan bir kavramdır. Gazetede okuduğum bir suça sürüklenen çocuğun kendi kuzenine cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla başlayan bir soruşturmanın kısa özetini sizlerle paylaşmak istiyorum. Aile içerisinde olay duyulduğunda aile büyükleri bir karar alıyor.
“Ailemizin içerisinde böyle bir olay yaşanmışsa da biz bunu kimseye duyurmayalım, suçu işleyen hapis yatmasın, mağdurun adı çıkmasın” diyorlar. Bu karar üzerine suçlu çocuklarını kendi yöntemleri ile cezalandırmaya çalışmışlar, mağdur çocuğun ruh sağlığı için de kendileri çaba harcamışlar. Aile içerisinde alınan bu karar sonrası da herkes normal hayatına dönmüş görünüyordu. Fakat mağdur çocuğun ruhsal durumunu okulda öğretmeni fark ediyor. Konuştuğunda çocuk olan biteni anlatıyor. Bir çocuğun bu yönde hayal gücü olmayacağını düşünen öğretmen kamu görevlisi olmanın da sorumluluğu ile konuyu ilgili makamlara intikal ettiriyor. Daha sonra da Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlatıyor. Suça sürüklenen çocuk yargılanıp cezalandırılıyor, mağdur çocuk da tedavi altına alınıyor. Her ne kadar aile içi mesele olsa da durum gizli kalmıyor.
Yaşanan bazı olumsuz olayların aile içinde herhangi birinin sorumluluğunda olması ya da aile fertlerinden birinin suçlu olması gerçeği değiştirmez. Çünkü gerçek değişmez. Sadece hatasını anlayanlar farklı kılıflarla gerçeği değiştirmeye çalışır. Hiç düşünmeden söylenen sözler bilinç altını açığa çıkarır. Bazı cümlelerin etkisi kişiden kişiye göre değişir. Örneğin size aşık olan fakat sizin de hiç hoşlanmadığınız bir kişinin size “büyülü cümleler” söylemesi sizi pek fazla etkilemez. Çevrenizdeki insanları da etkilemeyebilir. Fakat platonik aşık olduğunuz bir kişinin size söyleyeceği en küçük güzel bir söz sizi esir alabilir. Bir anda büyük bir etkiyle hayata bakış açınız da değişebilir. Size bakış açısını da.
Bazen hayattaki eylemleriniz ile bilinç altındaki fikirleriniz de birbiriyle örtüşmeyebilir. Ama bilinç altı fikirlerinizi öyle bir yerde dile getirirsiniz ki içinden çıkılamaz bir hale bürünür.
Siyasetçiler nerde ne söylediklerine çok dikkat etmeleri gerekir. Siyasetçi olmanın bazı sorumlulukları vardır. Bu sorumluluğu yerine getiremeyen siyasetçiler karşıt görüşlü kesimin hedefi haline gelir. Düşüncesini beyan eden siyasetçinin sözlerini yorumlayanları da birilerinin “ekmeğine yağ sürüyor” diye eleştirmek de pek doğru olmaz. Eğer birilerinin ekmeğine yağ sürülüyorsa “yorumcu” değil “konuşmacı” sorumludur.