Son günlerde CHP’de DEĞİŞİM tartışmaları ile başlayan iç kavgaların sokağa taşınmasıyla ilçe kongrelerinde gözle görülür kopmaların başladığına tanık oluyoruz.

Bir süre önce gazetemizi ziyaretinde sohbet ettiğimiz, Belediye Başkanlığı ile başlayan siyaset yolunu Milletvekili Genel Başkan yardımcılığına kadar yükselten ancak yeni dönemde siyaseti Milletvekili olarak sürdüren Ordu’da çok önemli karşılığı olan Seyit Torun’un “çok yoruldum” sözlerini ben “pes ediyorum” sözü olarak kabul etmiyorum.

Fakat bir gerçek var ki Seyit Torun gerçekten çok yoruldu ama onu yoran kesinlikle muhalefet ettiği iktidar partisi değil kendi partisi içindeki muhaliflerdi!

Şunu çok açık ve cesaretle söylemek istiyorum CHP’de iç kavgalar Dr. Mustafa Adıgüzel’in CHP’de siyaset sahnesinde yer almaya başlamasıyla başladı.

Çünkü eskiden iç kavgalar delege seçimleriyle başlar İlçe ve İl kongrelerinde devam eder seçimler bittiğinde aynı masanın etrafında toplanılarak yenilen yemek ile hiçbir şey yokmuş gibi siyaset devam ederdi.

Fakat şimdi ortaya çıkan bir tablo var ki Ordu’da CHP teşkilatlarında yaklaşık 30-40 sene aktif görev yapanların hala koltuk peşinde olması yerlerine gelmesi gereken gençlerin önünü tıkaması yüzünden gençlerin bırakın CHP’de siyaset yapmalarını CHP binasına bile adım atmalarından  korkar haline getirdiler.

Ne yazık ki, CHP İlçe kongreleri öncesi DEĞİŞİM DEĞİŞİM diye nutuk atanların yine eskilerden medet umduklarını görüyoruz.

Sahi CHP’de DEĞİŞİM eskilere dönüşümle mi olacak onu da merak etmiyor değilim.

Neyse biz CHP’yi dışarında bu kadar analiz yaptık özetini aşağıya çıkardık eksiğimiz vardır ama abartı derseniz asla yoktur çünkü görünen KÖY kılavuz istemez diye bir söz vardır benim yazımda onu ortaya koyuyor.

Son günlerde, CHP’de yenilerin alışık olduğumuz kavgasına eskiler de dahil oluyor…

Anlayacağınız:

CHP’de “Birlik olalım” dendikçe kavga daha da boyut kazanıyor…

Anlayacağınız:

CHP’de yıllara dayanan kuyruk acıları bir türlü bitmek bilmiyor…

Anlayacağınız:

CHP’de Genel merkezden tutun da şehirlere kadar yaşananlar, “İki CHP’liyi bir odaya kapatın, dışarıya üç kişi çıkar” lafını doğruluyor!