DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Çay Sohbeti
Bir başka oluyor, İftar
sonrası çay sohbetleri..
Eğer Çay sohbetinizde samimiyetine, fikirlerine önem verdiğiniz değerler
bulunuyorsa işte o zaman değmeyin sohbetin keyfine dersiniz ve saatlerin nasıl
geçtiğinin farkına bile varamazsınız. Sohbetimize fikirleri ile katılan
değerlerimizin isimlerini söz verdiğimiz gibi paylaşmayacağız zaten bizleri
gören gördü cami önünde açık hava sohbetindeydik. Çok değer verdiğim bir
büyüğüm rahmetli Turgut Özal’lı dönemlerden kısa kısa örnekler vererek bugünlerin
gelişini anlattı.
Her iktidar kendi zenginini yaratır.
AK Parti döneminde de böyle oldu.
Önce iktidar çevresinde servet arttı.
Siyaseten yaratılan servet bir anda müreffeh yaşamlara dönüştü.
Servet arttıkça şımarıklık da arttı.
Bu beraberinde ister istemez riyakârlığı, kural tanımazlığı ve aşırı kibri
getirdi.
Ardından, makam sahibi olanlar, ailesi ve yakanlarına devletin imkânlarını
sağlayıp adeta bir sadet zinciri oluşturmaya başladı.
Partiyi temsil ile görevli profil aniden elit bir konuma evrildi.
Sonuç olarak “Biz size hizmet etmek için varız” diye yola çıkanlar, yolda
ulaşılamaz ve asla eleştirilemez hale geldi.
Birkaç yıl önce hali-vakti, ne yiyip ne içtiği çok iyi bilinen insanlar, bir
anda kapısını özel şoförlerin açtığı, ön koltuktan asistanlarının indiği milyon
dolarlık araçlarla boy göstermeye başladı.
Örneğin:
Parti yöneticisi konumunda bulunan Avukatlar, vatandaşın ve parti’nin
davasından çok, kurumların Avukatlığını almak, yani kendi davaları için çaba
harcadı.
Müteahhitler, vatandaşın sıkıntısını çözmek için gitmedikleri bakanlıkların
kapısında, kendi kapacakları iş için nöbet tutar oldu.
Muhasebeciler, kurum ve kuruluşların defterlerini alabilmek için insanların
derdini göz ardı etti.
Bir de bunlara, aynı aidiyete sahip olmamasına rağmen fırsatı değerlendirip
parti içine sızan ve partide el üzerinde tutulanlar eklenince, emek verip ikbal
bekleyenlerin tacı kenara atıldı.
Süreç, partiye gönül ve emek verenleri, kendi partisini savunamaz hale soktu ve
soğuttu.
Partiyi asıl savunması gerekenler yukarıda saydığımız nedenlerden ötürü
köşesine çekilince, partiyi savunmak, donanımları ve profilleri son derece
düşük, cahil ve samimiyetten uzak ama kolay yoldan ikbal sahibi olmayı
hedefleyenlere kaldı.
Parti adına vitrine çıkan ve paçalarından cahillik akıp, sözde insanların aklı
ile alay ettiğini zanneden bu tip insanların sürekli sağı solu azarlamaları,
vatandaşın nazarında üzerine tüy dikilen bir süreç yarattı.
İşte bu süreç önce geçliğin, ardından yetişkinlerin partiden kopuşunu başlattı.
Sonuç olarak…
Siyaseten yaratılan servete hak etmeden sahip olanlar, sahip oldukları serveti
taşıyamayıp altında kaldı…
Şimdi AK parti’nin belediyeleri niçin kaybettiği, parti oylarının niçin düştüğü
sorgulanıyor.
Aslında çok basit…
Yukarıda da söylediğimiz gibi her şey siyaset sayesinde sağlanan servetin,
beraberinde şımarıklığı, kibri, kural tanımazlığı, adaletsizliği, cahilliği,
ulaşılmazlığı, saadet zincirlerini kolay yoldan ikbal arayışlarını… Kısaca,
para ile hava atmayı getirmesiyle başladı…
Eeee ne diyelim?
Parayla hava attığın gün, oy ile hava aldığın gün oluverir…
Tıpkı bu gün AK parti’de yaşandığı gibi…