Bu yazıyı kaleme aldığımda partiler henüz 14 Mayıs seçimlerine katılacak aday listelerini YSK’ya vermemişti.

Şu ana kadar sadece duyumlarımız ve yaptığımız istihbaratlarla partilerinden listeye girecek adayları öğreniyoruz.

Fakat siz bu satırları okurken partilerin adayları açıklanmış olacak.

Bugünkü yazımı onun için farklı bir pencereden kaleme alıyorum.

***

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şartsız destek verdi, vermeye de devam ediyor…

Öyleyse Cumhur İttifakı’nın ortak listesine neden girmedi?..

Kimileri bunu Cumhur İttifakı’nın kaybı olarak değerlendirdi ama Bahçeli’nin akıl dolu hamlesi; seçim sonuçları ortaya çıktığında daha iyi anlaşılacak!..

“Neden ortak listeye girmedi?” demiştik ya…

Sırayla anlatalım…

Birincisi; HÜDA-PAR’ın parti programı ve hedeflerinin Milliyetçi Hareket Partisi’nin

kuruluş felsefesine ters düşmesiydi…

Bahçeli, Cumhur İttifakı’na zarar gelmemesi için farklı konuşsa da tabanın ne düşündüğünü biliyordu…

İkinci neden ise AK Parti’de bir biçimde kırgınlığı olan seçmenlerin başka partiler yerine MHP’yi tercih edecek olmasıydı…

Bu durum, geçen seçimde Anadolu’nun birçok ilinde yaşanmış, “bıçaksırtı” tabir edilen yerlerde, MHP rahatlıkla milletvekili çıkarmıştı…

Üçüncü nedene gelince…

Bahçeli, bu tercihiyle birçok bölgede, AK Parti’ye oy verecek

Kürt kökenli seçmenin de elini rahatlatmıştı…

Hal böyleyken, birilerinin çıkıp, Devlet Bahçeli’nin

bu seçim stratejisinin ittifaka zarar vereceğini ifade etmesi; akıl dışılıktan, başka bir şey değil!..

Bahçeli’yi dün ve bugün söyledikleriyle ilgili olarak eleştirmek elbette mümkündür!..

Ancak, üzerinde iyi çalışılmış bir seçim hamlesinin yanlış olduğunu söylemek; ağacı görüp, ormanı fark etmemektir!..

Bazı anketlerde baraj altında gösterildiği halde, Bahçeli’nin bu tercihinin “kaybetmek” değil, “kazanmak” üzerine kurgulanmış bir seçim stratejisi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim…

Onun için buraya da bu notu düşüyorum!..