Kim ne derse desin, salgında vaka sayıları her geçen gün artıyor… Bilim adamları test sayıları ve vefatların artışı ile 3’ncü dalganın yaşanmaya başlandığı mesajını veriyorlar. Hal böyleyken tedbirlerin azaldığına şahit oluyoruz. Kongreler, toplantılar birbiri ardına yapılıyor. Ziyaretler, taziyeler, gidiş gelişler tüm hızıyla devam ediyor. Mesela Ordu’da yapılacak aşı bulunamıyor. Vatandaşa sürekli uyarıda bulunan insanlar, yüzlerce-binlerce insanın arasında, sosyal mesafe gözetilmeksizin fotoğraflar paylaşıyor. Salgınla mücadelede standart da ortadan kalkmış vaziyette. Bütün gün açık olan yerler var…Belirli saatlerde açık olan yerler var… Tamamıyla kapalı olan yerler var… Otel restoranlarında gece geç saatlere kadar yiyip içmek serbest. Lokanta ve kafelerde belirli saatlerde yiyip içmek serbest. Üniversite kantin ve yemekhanelerinde yeme-içme yok. Çünkü Üniversiteler kapalı. Sonuç olarak… Salgınla mücadelede “Bindik bir alamete” vaziyet, ile “Kervan yolda düzülür” mantığı hakim. Kısaca… ”Herkes kendi başının çaresine baksın” durumu yaşanıyor…