İnsanların üç önemli vasfı varmış.
Bunlar sırasıyla Bilgi, dürüstlük ve siyaset.
Ama ne hikmetse, bu üç vasfın bir arada toplandığı insan yokmuş.
Tanrı…
Bu üç vasıftan birisini vermezmiş insanlara.
Vermediği için de…
Üç vasfı da üzerinde bulunduran insan olmaz, olursa da nadir olurmuş.
Bunu  bana rahmetli Muzaffer Yüce amcam anlatmıştı.

Kendisine de bunu, Okul yıllarında bir hocası anlatmış.
Ardından da…
-“Sen kesinlikle siyasetçi olamazsın. Çünkü sana verilen vasıflar arasında ne yazık ki Siyaset vasfı yok” demiş.
Onun için Muzaffer amcamız sağlığında iyi ki siyasetçi olmamışım der dururdu sohbetlerinde ama bir taraftan da Allah’ım sağlık versin gözaltından Hüseyin Olgun Akın ve rahmetli İsmet Şenocak  amcamıza bakardı.
Sorardım ben niçin siyasetçi olmadığını  oda bana hep Hocasının kendisine anlattığı o konuşmayı örnek gösterirdi.

Oysa Rahmetli Muzaffer amcamın yıllarca kopmadan arkadaşlık yaptığı değerli isimler hep siyasette aktif olarak yer almışlardı. Fakat öyle bir dostlukları vardı ki zıt görüşlü olmalarına rağmen birbirlerine hiç kırılmamışlardı.

Hatta bazen takılır sorardım kendilerine  siz hiç siyaseten ters düşmezmisiniz diye rahmetli İsmet amca hemen söze girer bizim kavgamız hayırlarla vesile olur kim kızarsa bir yere hayır yaparız derdi.

Ben bu sohbetlerden anlardım ki, dostluk ve arkadaşlığı hiçbir zaman siyaset zedeleyemezmiş. Samimi söylüyorum bu güzel insanlardan çok şey öğrendim ve dahası öğrenmenin yaşı olmadığını da öğrendim.

Şimdi etrafıma bakıyorum bu tür insanlar yavaş yavaş yok olup gidiyor.

Onun için bir kez daha diyorum değerlerimize sahip çıkalım onların varlığını unutmayalım.