DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Aziz Dinimizi Kullandılar
Ülke olarak zor bir süreçten geçtiğimiz şu günlerde Ordu Valisi Seddar Yavuz’un Adli yıl açılış töreninde yaptığı konuşmaya yürekten katılıyor ve alkışlıyorum.
Sözünü esirgemeden evirip çevirmeden direk adreslerine yolladığı izlenimlerini bizde bırakan Valimiz Seddar Yavuz’un konuşmasında verdiği mesajların bence dikkatle okunması gerekir.
İşte o Konuşma…
“Adli yılın, başta yargı camiamıza, Aziz Milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 100 yıllık süreç içerisinde bir kuşatma altındadır. Ama bu kuşatmanın son birkaç yıldır daha fazla arttığını müşahede ediyoruz. Terör örgütleri ile birlikte, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Aziz Milletimizin varlığına yönelik bir tehdit ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla siyasi görüşümüz, önceliğimiz ne olursa olsun, sevdası Türkiye olan herkesin bir duruş sergilemesi gerekmektedir. İşte 15 Temmuz gecesi, FETÖ terör örgütünün darbe girişimini aşan, bir işgal girişimine karşı, özellikle Türkiye’deki yargı mensuplarının duruşu, her türlü takdirin üzerindedir. Muş Valisi olarak görev yaptığım dönemde müşahede ettiğim gibi, ilk saatlerden itibaren savcılarımız, hakimlerimiz süratle gözaltı kararlarını vermek suretiyle bu hainlerin emellerine ulaşmasına müsaade etmediler,Devletimizin bekasını, Milletimizin birliğini düşünen tüm unsurlar, bu ülkede tek yürek oldu, tek bilek oldu ve bu hainleri içimizden söküp attık” diyen Vali Seddar Yavuz, ”Maalesef en üzücü tarafı da hepimizin kutsalı olan aziz dinimizi kullanmalarıdır. Bunu yaparken de, hizmet, himmet, hoca, abi gibi birçok ulvi kavramı kirleterek, hain ve sinsice hepimizi aldatma yolunu seçmişlerdir. Çökerken, çökerten bu hain yapı, birçok kavramın da içini boşalttı. Hepimizin çok dikkatli olması, siyasi görüş ve düşüncelerimize takılmadan, Aziz Milletimizin birliğini ve Devletimizin bekasını düşünmek, el ele, omuz omuza yeniden yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Çünkü, bu küresel kuşatma sanıldığı gibi bitmiş değil, daha da artan bir dozla devam edeceği anlaşılıyor. 1071’de başladığımız bu kıyam, diriliş ve yolculuk, bizi Viyana kapılarına kadar götürdü. Bunlar, ne 1071’i, ne 1453’ü, ne de 1922’yi unutamadılar, unutmaları da mümkün değil. Ama biz, büyük bir milletiz. Büyük milletlerin büyüklüğü de ancak olağanüstü durumlarda ortaya çıkar. Dolayısıyla her ne yaparlarsa yapsınlar, bu coğrafyalarda biz kalıcıyız. Biz, bin yıldır bu topraklardayız. Vatanını, milletini seven, medeniyetinden güç alan Aziz Milletimizle birlikte kıyamete kadar bu topraklarda kalıcı olacağız” diyerek yüreklere su serpti.Bir Vatansevere yakışan sözleri sizlerle paylaştım, ağzına yüreğine sağlık Sayın Valim…