Sürekli bu şehrin eksikliklerini dile getiriyoruz köşelerimizde…
Çoğu zaman yapılamayanları, yine çoğu zaman yapılan yanlışları eleştiriyoruz ama doğru yapılanlarıda alkışlıyoruz.
Yıllardan beri Ordu’nun Turizmde, Ticarette, Tarımda, hatta Eğitimde hak ettiği yerde olmadığından dem vurup duruyoruz.
Bunu yapıyor olmamız içinde yaşadığımız şehri beğenmediğimiz anlamı kesinlikle taşımıyor.
Aksine…
Bu şehri çok seviyor ve bu şehirde yaşamaktan keyif alıyoruz.
Hatta…
Moda tabirle “Başka şehirde asla yaşayamayız” düşüncesi taşıyoruz.
Zira…
Ordu’nun yukarıda saydığımız eksik yönlerinden daha önemli bir özelliğe sahip olduğunu, bu özelliğin, şehirde yaşayanların özgürlüğü olduğunu, benzeri bir özgürlüğün zaman zaman Ordu ile kıyaslanan hiçbir şehirde olmadığını biliyoruz.
Şunu da özellikle belirelim ki, kişiler ve partiler üzerinden otomatiğe bağlanmış eleştiriler ve övgülerle, bu şehrin hassasiyetlerine zarar verenlere de ayrıca ayar oluyoruz.
Ordu yıllar sonra adeta şantiye alanına döndü. Büyükşehir Belediyesinin ortaya koyduğu ve hayata geçirmeye çalıştığı projelerin hepsi Ordu’nun geleceği için.Çalışmalar başlıyor hemen  bir kezim var ortaya çıkıp basbağırıyor neredeyde çalışmaları başlatanları ORDU HAİNİ olarak lanse etmeye çalışıyorlar. Fakat ne gariptir ki çalışmalar tamamlanıp proje ortaya çıktığında eleştiri yapanlar ortalıkta görünmediği gibi projelerden ilk faydalananlarda onlar oluyor mesela sahil düzenlemesi dolgusunda ortalığı velveleye veren şahsiyet önceki sabah eşi ile o sahilde bankalara uzanmış derin nefes alıyordu..
Bu örneği verdikten sonra başka sözüm yok..Güzel bir hafta geçirmeniiz diliyorum..