Ana Sayfa Yazarlar 27.04.2021 688 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

AŞI İKNA BİRİMİ

 

Öğretmenlerden tutun da, Toplu Taşımada görev yapan şoför ve sürücülere, turizm alanında çalışanlardan tutun da market çalışanlarına kadar birçok sektörde, insanlarla yüz yüze görev yapan milyonlarca insan var.
Bu insanlar haklı olarak,  aşıda öncelikli grup içinde olmak istiyor…
Yine haklı olarak;
-“Her gün insanlarla iç içeyiz ve görev yaparken sağlığımız açısından büyük risk altındayız” diyor…
***
Hal böyleyken…
Bir de, aşı sırası gelmesine rağmen aşı olmayan binlerce insan var…
Yaşları ya da yaptıkları meslek gruplarının önceliği nedeniyle aşı olma şansı verilen bu insanlar, kendilerince öne sürdükleri bahaneler çerçevesinde aşı olmayı reddediyor.
Salgının da, Aşının da bir proje olduğunu düşünüyor.
***
Sağlık bakanlığı, aşı sırası gelmesine rağmen aşı olmayanlar için bünyesinde “Aşı İkna birimi” kurmuş.
Bu birimde bulunan ekipler, aşı olmayı reddeden insanları evlerinde ziyaret edip, niçin aşı olmaları gerektiğini anlatıyormuş.
İkna olanlar aşılanırken, ikna olmayanlara ise “siz bilirsiniz” deniliyormuş.
Söylenenlere bakılırsa;
İkna için evlerine gidilip, yine de ikna olmayan ve aşıyı reddedenlerin sayısı yine de bir hayli fazlaymış…
***
Uzmanların neredeyse tamamı, yaşadığımız salgının sona ermesinin tek yolunun aşı olduğu konusunda hemfikir.
Yine uzmanların tamamı, nüfusun en az yüzde 60-70’i aşılanmadan salgının bitmesinin mümkün olmadığı görüşünde…
Hal böyleyken, aşı olmayanlar bu düşüncele ve kararlarıyla, salgının bitmesinin önünde ister istemez  bir engel teşkil ediyor.
***
Sonuç olarak…
Her ne kadar yanlış bulsam da, öne sürdükleri nedenlerin komik olduğunu düşünsem de,  aşı olmayanların bu kararını,  bir yere kadar saygı duyulabilir buluyorum…
Ancak…
Aşı olmayı reddedenlerin, zamanı geldiğinde bunun bir bedeli olacağını bilmesi ve buna katlanması gerektiğini düşünüyorum.
Şöyle ki;
Kendi aldıkları kararlar doğrultusunda aşı olmayı reddedenlerin, süreç içinde hastalanmaları durumunda, diğer insanlarla aynı oranda sağlık hizmeti alacak olmasının,  büyük bir haksızlık olacağı kanısındayım…
Kısacası…
Bugün aşı olmayı reddedenlerin, covid olmaları halinde, bir şekilde, istemelerine rağmen  aşı olamayan aynı durumdaki hastaların önüne geçmelerinin hiç de adil olmayacağını düşünüyorum.
Öyle ya…
Hem aşı olmayı reddet, hem de virüs bulaştığında, diğer hastalarla eşit tedavi olmayı bekle…
Hiç adaletli görünmüyor!

İlginizi çekebilir

Düşler ve Ordu…

Düşler ve Ordu…

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri