Biz bu yola 18 yıl önce çıkmışız.
Kolay değil geriye baktığımızda 18 yıl ve bu gazetenin yayın hayatına başlamasında manevi emeği hiç unutulmayan bizleri zamansız bırakıp giderek hakkın rahmetine kavuşan rahmetli Fındıkçı(Postacı) Ayhan Akyürek arkadaşım…
Bir kez daha onu rahmetle anıyorum.
Biz 18 yıl önce bu gazeteyi kurma hazırlığı yaparken bu yolun sonunu getirmeyeceğimizi bize 3-5 ay ömür biçenlerin bugünkü haline gülüyorum.
Çünkü onların bilmediği benim bir özelliğim var yola çıkarsam Allah’ım sağlık ve ömür verdiği sürece  o yolun sonuna kadar giderim..
Yani biz bu gazeteyi bir heves uğruna çıkarmadık..
Onun için diyorum ki,
Ben her an herhangi bir şeye heves edip harekete geçen, sonra da onu yarım bırakan insanlardan değilim çünkü o tip insanlara “maymun iştahlı” sözü yakıştırılır. Maymun iştahlılık, aslında insanların zaaflarından sadece birisidir. Bu durum ruhi bozukluklara, huzursuzluklara yol açar. Önce kendimizi yargılayalım. İçine düştüğümüz boşluklar kaderin bir cilvesi mi, yoksa kendi kaprislerimizin bir sonucu mudur? Şu hususu da özellikle belirtmek istiyorum ki; bizler insan olarak başı boş, gayesiz ve de faydasız bir hayat sürelim diye gelmedik dünyaya… İyi olmak, bir iş yapmak, fayda sağlamak gibi pek çok amaçlarımız olmalı. Başlanan işi bitirmek alışkanlığını kazanmak, karakter gelişiminde ve mutlulukların yaşanmasında büyük rol oynar.
Atalarımız, “başlamak bitirmenin yarısıdır” derler. Önemli olan başlamaktır, gerisi önemli değildir, şöyle yapar, böyle yapar bitirirsin, baktın ki zor geldi boş verir bırakırsın. Aslında bu durum pek sağlam bir yol olmasa gerektir. Geçmişimiz bunun pek çok örnekleriyle doludur. Birçok proje başlanıyor lakin bitirilemiyordu ya da bitirmek çok uzun zaman alıyor veya atıl durumda bırakılıyordu… Artık toplumumuz çağın gereklerine uygun olarak büyük bir değişim ve gelişim içindedir.

Onun için diyorum ki insanoğluna ömür biçmek biçarelerin işi değil bizleri yaradan Cenab-ı Allah’ın takdiridir.
Ha unutmadan söyleyeyim ömür biçenlerin ömrü az olurmuş!