Geçmişte yaşanmış bir sürü örnekler var. Bu yaşananlardan ders alınabilirse Ak Parti eski günlerine geri dönebilir. En köklü dönemler olarak anılan Demokrat Parti, Adalet Partisi ve ANAP dönemlerini hatırlarsak olmaz denilen akıbetler yaşanmadı mı? Siyasetin her zaman ince kırılgan çizgileri olmuştur. Bu kırılganlıkları görmezden gelirseniz birileri size aynaya konyayı gösterir.

On beş yıldır seçim kaybetmeyen bir Ak Parti var. Ama ortada bir gerçek var ki, son seçimlerden sonra bu partide bir panik havası yaşanıyor. Her şey yolunda iken kimseden ses çıkmaz. Ama bazı şeyler ters gitmeye başlayınca akıl veren çok olur. Şu anda Ak Parti’de ciddi bir düşüş yaşandığı söylenemez. Ama her şeyin de eskisi gibi olmadığı ap açık ortada. Yoksa Tayyip Erdoğan tekrar partinin başına geçmezdi diye düşünenlerdenim. Ak Parti bugüne kadar en fazla Demokratik açılım ve Fetöyü geç tanıdığı konularından eleştirildi. Ama ortada bir gerçek var ki, eğer Ak Parti demokratik açılımı denememiş olsaydı bu gün dünya ayağa kalkar ve vatan hainlerine karşı sürdürülen hava harekatlarını sürdüremezdik. Her gün hainlerin yuvaları bombalanıyor ve onlarca hain öldürülüyor. Irak hava harekatlarına dünya sessiz kalıyorsa bunun tek sebebi Türkiye’nin demokratik açılım denemesinin sonuçsuz kalmasıdır. Dünyaya karşı elimiz güçlendi ve tek seçeneğin bombalama olduğunu herkes kabullenmek zorunda kaldı. Fetö konusu zaten Tayyip Erdoğan ile başlamadı. Her dönemde her lider bu zafiyeti gösterdi ve neticede bu tehlikeyi en iyi fark eden ve anında neşteri vuran da Tayyip Erdoğan oldu. Bu bir realite. Eğer Tayyip Erdoğan birkaç ay daha olaya sessiz kalsaydı TC gitmişti. Bakmayın siz şimdi sadece siyaset uğruna bu yüce kutlu darbeyi karşı darbe diye sulandıramaya kalkışanlara. Tarih sizi asla affetmeyecektir. Bu bir ihanettir. Bu YÜCE KUTLU DİRENİŞİ karşı darbe diye alaya alanlar tarihe kara bir leke olarak geçmişlerdir.

Bana göre Ak Parti şurada hata yaptı. Yıllarca girdiği her seçimi kazanan Ak Partinin ayakları yerden kesildi Zafer sarhoşluğu akıllarını başlarından aldı. Yöneticiler her seçim zaferinden sonra az olsun benim olsun mantığı ile partiyi küçülttüler. Sadece Milli Görüş çizgisinden gelenler partiyi kuşatma altına aldılar. Diğer eğilimleri temsil eden bütün görüşler partiden tek tek uzaklaştırıldı. Kapılar demir parmaklılar ile örüldü. Sadece belli bir rant gurubu partiyi kuşatma altına aldı. Her kazanılan seçim zaferinin sebebi kendileri olduğunu zanneden azınlık grup partiyi küçülttükçe küçülttü.

Bunu en iyi gören de yine Tayyip Erdoğan oldu ve bugün partiyi eski günlerine döndürme gayreti ile geri döndü. Başarılı olur mu olamaz mı onu zaman gösterecek. Ama görünen bir gerçek daha var ki, bu belli rant guruplarını parti teşkilatlarından uzaklaştırmak o kadar da kolay olmayacak gibime geliyor. İşin özü Tayyip Erdoğan bu gerçeği görürse ne ala. Göremezse ANAP DÖNEMİ gibi olur. İNŞALLAH GÖRÜR. GÖNLÜMDEN GEÇEN BU. ÇÜNKÜ BU ÜLKENİN TAYYİP ERDOĞANA ÇOK İHTİYACI VAR.