İnşaatçılık Güven İster…
Özellikle yap satçı tabir edilen kişilerin çoğaldığı günümüzde İnşaat sektöründe güvenli yaşam alanları sunmak herkesin harcı değildir. Ev almak sokaktan domates almaya benzemez. onun için ev sahibi olmak isteyen hemşerilerimizin bu konuda muhatap olacakları kişileri ince eleyip sık dokumaları gerek.
Son günlerde duyuyoruz falancı inşaatçıdan ev almak için parasının büyük bölümünü veren kişilerin mağdur olduğunu…
Müşterilerine 1 sene sonra teslim diyerek satış yapan bu tür kişilerin sonradan maliyet yükseldi şöyle böyle oldu bahaneleri ile fark isteyenlerin olduğu bir ortamda geçmişiyle güvenilir ve özellikle soyadları ile marka olan isimlerin tercih edilmesi gerek…
Onun için diyoruz ki ev sahibi olmak istiyorsanız, yönünüzü NBA İnşaata çevirin çünkü NBA İnşaat sizlere her bütçeye uygun Güvenli Yaşam Alanları Sunuyor..
NBA İnşaat Şahin Kuyumculuk sahibi Nedim Şahin’in sahipliğinde sizlere çok yakın…
Fırıldak Kelimesi Az Gelir Bunlara…
Kim olursa olsun ben sözümü sakınmam..
Sonradan öpeceğim surata da tükürmem…
Şimdi adama sormazlar mı ya dün ne yazıyodun bugün ne yazıyon araya kimler girdide bir anda tüh kaka dediğin kişiye methiyeler düzmeye başladın diye..
Ama şunu dersen ki eminim diyeceksin “ben severim böyle torniston yapmayı” o zaman sana sözüm olmaz…
Çünkü senin gibi ortalıkta dolaşan o kadar çok FIRILDAK var ki sen arada kaynar gidersin…
Boş ver devam et yolunu buluyorsan çaktırmadan…
SİS ve RÖTAR
Duyduk duymadık demeyin, orda bir havaalanı var tam denizin içinde..
Trilyonlarca para harcanarak Türkiye ve Avrupa’da deniz üzerine inşa edilen ilk ve tek havalimanı olma özelliğini taşıyan Ordu Giresun havalimanında ne hikmetse sorunlar bir türlü çözülemedi.
Bir cihaz yüzünden aylardan beri meydana gelen yüzlerce uçuş iptali yolcuları canından bezdirdi.
Bence yetkililerin bir an önce eksikliği yüzünden yüzlerce uçuş iptaline neden olan o cihazın bir an önce temin edilerek havalimanının bu sıkıntıdan kurtulması sağlanmalıdır.
Yoksa Ordu Giresun havalimanı sadece arada sırada uçuş yapılan havalimanları arasında yer almaya devam eder…
Şimdi Gülme Zamanı!
Temel ölünce öteki dünyanın görevlileri listeye bakar ve Temel’e:
– Ya, senin adın bu listede yok!! Sen neden geldin? Bugün ölmeyecektin yanlışlıkla ölmüşsün. Seni yeniden dünyaya göndereceğiz. Ama kurallara göre insan olarak gönderilemezsin artık!. Ancak istediğin bir hayvan olarak dünyaya dönebilirsin. Ne olmak istersin?
Temel biraz düşünür:
– Yunus paliğu olayım o zaman!!
Ve anında yunus balığı olarak dünyaya ışınlanır. Aradan 3 dakika geçmez ve Temel tekrar öteki dünyaya geri döner. Çok şaşıran görevli:
– Yine ne oldu ya? Biz seni şimdi gönderdik niye geldin ki?
Temel mahcup ve masum, mırıldanır:
– Yüzme bilmeyrum da!!, Boğuldum!
Neden? Neden? Neden?
“Kendim için bir şey istiyorsam namerdim” diyenlerin sığındığı bir sözdür; “Mahkeme kadıya mülk değildir.” Yani; “Bu dünyada hiçbir iş ve makam insanlar için sürekli değildir. Hiçbir kimse, bulunduğu kamu hizmetinde ömrünün sonuna kadar kalamaz. Bir süre sonra başkası getirilir, kendisi ayrılır” anlamına gelen, kıssadan hisse alınması gereken söz… İyi de, o zaman ben merak ediyor ve soruyorum: “Nedir bu kadar, az veya çok karşındakini rakip görerek bu denli birbirini aşağılama? Nedir böylesine bir kin ve garez? Neden bu denli, kendinden başkasını yok sayacak derecedeki merkeziyetçilik?” Heee! Neden? Neden? Neden?
