Toplumun sağlığının ranta kurban edildiğini söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Şehir Hastanelerini Meclis gündemine taşıdı. Torun, TBMM Başkanlığına verdiği araştırma önergesiyle, kamu arazileri üzerine 25 yıl kira garantisiyle özel şirketlere verilen, yüzde 70 doluluk oranı teminatı ile vatandaşın hastalanmasına kesin gözüyle bakılan, sağlığın alınıp satıldığı ve sermayeye veranta kurban edildiği, sağlık hizmetini önceleyen değil, vatandaşın parası kadar sağlık hizmeti alabileceği bir proje olan Şehir Hastanelerinin tüm yönleriyle araştırılmasını istedi.
“BİTMEYEN BİR İHALE SARMALI YARATILIYOR”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun TBMM Başkanlığına verdiği önergesinin gerekçesinde,
“Kamu-özel ortaklığı yöntemi ile ihale edilen tüm hizmetlerin özel sektör tarafından yürütülen ve “Şehir Hastanesi” adıyla toplumun karşısına çıkartılan yeni hastanelerin yüksek maliyetlerinin gizlendiğini, bilimsel tartışmaları da beraberinde getirdiğini söyledi.Tüm tıbbi hizmetlerin satın alınacağı,harcama yetkililerine, kamu hastane birlikleri genel sekreterlerine “bina yenileme” karşılığında görüntüleme, laboratuvar ya da cerrahi hizmetleri satın alma yetkisini de verdiğini, kamu özel ortaklığı adı altında yapılan işlerle ilgili olarak, araştırma-geliştirme, proje yapımı ve uygulama, işletme, teknoloji ve benzeri konularda alınacak değerlendirme ve müşavirlik hizmetlerinin de satın alınmasının sağlanarak bitmez bir ihale sarmalı yaratıldığını ifade etti.Kamu özel ortaklığı marifetiyle ASM ve TSM’lerden Sağlık Bakanının makam odasına kadar her türlü tesisin bu yöntemle yapılabileceğini, verilen hizmetin denetiminin bile ihale edildiğini, şirketlere kredi veren finans kuruluşlarına da “performans denetimi” yetkisi tanındığını, kamu özel ortaklığının kamuya, kamu çalışanlarına ve vatandaşa bir yarar sağlamak için uygulanmadığını ortaya koyduğunu söyledi.
Şehir Hastanelerinin hasta yatak kapasite oranının yüksekliğinin bilimsel verilere uygun olmadığını da belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, ABD’de ve Avrupa ülkelerinde yapılan çalışmalara görehastanelerin verimlilik açısından en uygun yatak kapasitesinin maksimum250-275 olduğunu Türkiye’de yapılan Şehir Hastanelerinin yatak kapasitesinin ise en az 500 olduğunu bunun da bilimsel hiçbir veriye uygun olmadığını ifade etti.
“25 YIL KİRA VE HASTA GARANTİSİ ”
Devletin, şehir hastanelerini yapan şirketlere 25 yıl boyunca kira ödeyeceğini, bu hastaneler için özele 25 yılda vereceği paranın üçte birini kendi yapacağı hastanelere harcasa, hem arazinin hem de mülkiyetinin kendisinin olacağını, devletin özel şirketlere bunu niye verdiğinin çok açık olduğunu, kendi yandaşı ile rant ilişkisi kurmak istediğini belirtti. Yine devletinbu şirketlere yüzde 70 hasta doluluk oranı taahhüt ettiğini yani vatandaşının hastalanacağını garanti ettiğini ifade eden Torun, Şehir Hastanelerinin Anayasanın 56. Maddesine de aykırı olduğunu belirtti. Devletin görevinin vatandaşının sağlığını satmak değil korumak olduğunu, sağlığın yandaş şirketlerin karına heba edilemeyecek kadar değerli olduğunu söyledi. Sayıştay’ın 2015 yılı raporunda da, sağlık tesislerinin ciddi bir borç yükü altında oldukları, kısa vadeli borçlarını ödeme güçlerinin yetersiz olduğu, zarar ettiklerinin de açıkça yer aldığını döner sermayelerinden kiralarını ve harcamalarını ödeyemeyeceklerini, bunun için hazineninbu borçları ödemeyi şirketlere garanti ettiğini ifade etti. Pek çok sağlık çalışanının da işsiz kalacağını belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun,“Sağlık çalışanlarının haklarının korunacağı bir sistem yerine, savurganlık boyutunda, yeni rant alanları sağlamaya yönelik bir sistem tercih ediliyor. Önümüzdeki yıllarda pek çok soruna ve karmaşaya yol açacağı şüphesiz olan Şehir Hastaneleriyle ilgili Araştırma Komisyonunun kurulup tüm yönleriyle araştırılması gerekir.” dedi.
