Dostlar bazen günün stresini atmak için sıcak bir çay içerek vakit geçirebilmek için fırsatını bulunca bir araya gelirler.

Bunun adı “sohbet” konmuştur.

Şimdikiler “geyik” diyorlar ya, işte bu!

Çoğu kez boş laf olsa bile, acısıyla, tatlısıyla, dedikodusuyla sohbetten yana olanlardanız.

Ölçüyü kaçırmamak şartıyla…

Gençlerin “geyik muhabbeti” demeleri de uygundur.

Ortada bir laf vardır, iş yoktur, zaten çok kere de “laf ola beri gele” misali sıralanır siyaset, politika; hele yakında seçim varsa.

Geçen gün birkaç arkadaş Orhan Gündoğdu’nun işyerinde böyle bir sohbetin içindeydik.

Daha doğrusu, geyik muhabbeti yapıyorduk.

Söz döndü dolaştı geldi Referanduma..

Ben EVET diyeceğim sen ne diyeceksin diyerek söze başlayan Orhan Gündoğdu’ya ilk cevabı Erol Kurucu verdi bende HAYIR diyeceğim..

İşte o anda EVET HAYIR tartışması demeyelim ama güzel bir sohbet başladı.

Orhan Gündoğdu neden HAYIR dediğinde Erol Kurucu durumu cin gibi cevabı verdi sen neden EVET diyorsun önce onu söyle demez mi..

Orhan Gündoğdu kurnaz ya “REİS ne derse biz oraya”..

Ben hemen sohbete atladım “REİS” derken dedim..

Orhan Gündoğdu buna cevap vermesi yerine yalandan yere hemen telini eline aldı ve başladı çalışanlarına talimat yağdırmaya..

Anladım ki benden kaçmaya yer arıyor ama bırakmadım yakasını söyle REİS kim dedim..

Gündoğdu  bir an durdu ve “Ben Recep Tayyip Erdoğan’ın duruşunu beğeniyorum ve destekliyorum kardeşim onun için “EVET” diyorum sen söyle Erol Kurucu neden HAYIR diyorsun..”

Erol Kurucu gayet sakin ve kendini hazırlamış bir biçimde bu sistemi ve yeni hazırlanan ANAYASA maddelerini beğenmediğim için HAYIR diyorum varsa itirazı söyle demez mi?

Sohbetin sonunu merak ediyorsunuz ama ben zaten başta söyledim bunların hepsi GEYİK MUHABETİ…