DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Aile Okul ve Çevre…
Her zaman söylüyoruz, Eğitim; Aile Okul ve Çevreden oluşan üçlü sacayağıdır…
Okullarımızın ve öğrencilerimizin hali ortada.
Aileler, ekonomik ve sosyal nedenlerle parça parça…
Çocukların çevresi, uyuşturucuyla başlayan kötülükler sarmalında…
Nasıl olacak böyle?..
Dedik ya devletler ve uluslararası kuruluşlar buna öncülük edecek…
Bu durum, sadece güvenlik politikalarıyla çözülecek gibi değil…
Çünkü, günden güne eriyen bir gençliğin yetiştiğini görüyoruz.
Bu konuyu aylardır gündeme taşımaya gayret den birisi olarak geçtiğimiz gün sosyal medyada dolaşırken, Almanya’da Nazi toplama kampından kurtulan bir lise müdürünün öğretmenlerine gönderdiği mektuba sizlerle paylaşalım önce;
“Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü.
İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar. Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum. Sizlerden isteğim şudur:
Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma-yazma, matematik çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa, ancak o zaman önem taşır” …
Mesela, Filistin’de yürekleri dağlayan vahşetleri yapanlar, “insan” olmayı öğrenebilselerdi; böylesine bir davranışın içinde yer alır ya da bu acılara karşı seyirci kalır mıydı?..
Bütün dünyada eğitim sistemi sil baştan değiştirilmezse; ilkellikler içinde onurlu yaşamak “hayal” olacaktır!..
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu gerçeği 1935 yılında, bir Amerikalı gazeteciye şöyle ifade etmiştir:
“İnsanlığın heyeti umumiyesinin mutluluğu, açlık ve baskının yerine geçmelidir.
Dünya insanları haset, açgözlülük ve kinden uzak eğitilmelidir”…
Hak, hukuk ve adaletsizlikle sömürü düzenini devam ettirmek isteyenlerin bu sözler işine gelmemiştir…
Çünkü, bu gidişata “dur” demek, geleceğe sahip çıkacak Cumhuriyetimizi kucaklayacak gençlik yetiştirmek olacaktır.