Ana Sayfa Yazarlar 19.04.2024 528 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Eskiyi Özlüyoruz…

50-60 yıl önce, evler üç tarafı bahçeli yapılırdı.

Kendince bir şeyler ekilirdi bahçelere.

Yaz ayı gelmesiyle bahçede yeşermeye başlayan Maydanoz, Nane, Domates, Biber burnumuza Mis gibi kokardı.

Taze taze koparılıp mutfağımızdaki soba üzerinde pişer sofraya getirilir ev halkı ile yenirdi.

****

Meyve ağaçları dikilirdi.

Vişne, kiraz, zerdali.

Asma dikilirdi duvar diplerine.

Bahçenin bir köşesine yapılan kümeste tavuk beslenirdi.

Her daim tazeydi yumurta.

Köy yaşamının keyfini şehirde çıkarırdık.

****

Alarm sistemi yoktu.

Ama; sahiplenilen hayvan dostlarımız korurdu evimizi.

Yabancı sokmazlardı.

****

Kapı komşusu diye bir şey vardı.

Mutfakta eksik bir şey varsa, istenirdi.

Komşuda pişer, bize de düşerdi.

Gelen tencere tabak boş gönderilmezdi.

****

Şimdi çok katlı apartmanlarda, sitelerde oturanlar bilmez.

Herkes komşusunu tanır tenceresindeki yemeğini paylaşırdı.

Her konuda birbirlerine destek olurlardı.

Üzüntüler ve sevinçler paylaşılırdı.

****

Çoğu evde televizyon yoktu.

Televizyonu olan evlerde misafir eksik olmazdı.

Telefonu olan komşuya giderdik dost ve akrabalarla konuşmak için.

Şehir dışındaki akrabalarımıza komşumuzun numarasını verirdik.

****

50 -60 yıl öncesinden bugünlere geldiğimizde evlerimizde her türlü konforu Televizyonları, Buzdolapları, Çamaşır makineleri 3’lü 5’liocakları hatta her hane halkına 1 telefonu bulduk ama o samimi dostluklarımızı dahası dostlarımızı kaybettik.

Ama; biz yine de eskiyi.

O günlerdeki güzel dostlukları komşulukları ve unutamadığımız o günleri özlüyoruz…

İlginizi çekebilir

Ticaret mi  Kültür mü…

Ticaret mi  Kültür mü…

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri