Gerek sokakta gerekse işyeri ziyaretlerimde karşılaştığımız dostlarımız soruyor, hayırdır bu seçimlerde sessiz kaldın özledik siyasi yazılarını diyerek takılmaya başladılar.

Bana göre haksızda değiller ama bende haklıyım!

Çünkü ben yola çıktığım insanları yolda bulduklarımla değişen olmadım olmamda bunu bir kez daha açık ve net olarak söylüyorum ki bu böyle biline…

Okuyucularım bilir benim yıllardan beri kendime göre bir duruşum var   aynen devam ediyorum…

Şimdi seyrediyorum onu vermişler bunu istemişler sonra aldığın parayı geri gönder demişler fala filan yani bana göre tam bir orta oyunu seyrediyoruz sanırım 31 Mart akşamına kadarda seyredeceğiz.

Bence mahsuru yok ben iyi bir izleyiciyim ama futbol izleyicisi değilim bunu da belirtmeden geçmeyeyim…

Şimdi siyasi yazı dediniz ya işte size gündeme dair bir gönderme okuyun bakalım sonra bıyık altından gülersiniz!

***

Ormancının biri evine giderken, dikenli tellere takılmış bir yılan görür. Onu kurtarır. Yılan dile gelir ‘Beni takip et’ der…

-Gider, bir kuyuya girer. Bir dakika sonra, ağzında kocaman bir altında geri gelir. ‘Her gün gel, benden bir altın al. Ama bunu kimseye söyleme’ der…

Ormancı hazine bulmuş gibi sevinmiştir. Her gün ormana gider, altınını alır…

Ama bir gün hastalanır. Durumu oğluna anlatır. ‘Git altını sen al gel’ der. Oğlan gider, babasının selamını söyler. Yılan da kuyuya iner, altınla geri döner…

Oğlan altını alıp, eve dönerken ‘Her gün buraya gelmek yerine, yılanı öldüreyim. Kuyudaki tüm altınları alayım’ diye düşünür…

İkinci gün ormana balta ile gider. Yılanı öldürmek ister. Yılan kuyudan çıktığında baltayı savurur. Ancak yılanı kuyruğundun vurur. Yılan da oğlanı ısırır…

Oğlan hırsının kurbanı olur…

Oğlu eve gelmeyince baba bir şeylerin ters gittiğini anlar. Hemen ormana doğru yola çıkar…

Yılanın yuvasına geldiğinde bakar, bir yerde can vermiş oğlu, diğer tarafta kuyruğu kopmuş yılan ve balta. Her şeyi anlar…

Gözyaşları içinde yılana döner. ‘Her şeyi unutalım, her şey eskisi gibi olsun’ der…

Yılan ‘Hayır, sende bu evlat acısı, ben de kuyruk acısı varken, hiçbir şey eskisi gibi olmaz’ der…

Başta siyasiler olmak üzere…

İnsanlar birbirlerine karşı kırıcı, yalancı ve zehirli dil kullanınca…

Aklımıza hep bu hikaye gelir…

Zira seçim olur, birileri kazanır…

Ama bu sözle hep hafızalarda kalır…