LAF OLSUN DİYE DEMİYORLARDIR
CHP’lilerle çay sohbetinde konuşuyorum, ne mi konuşuyorum, elbette parti içindeki sıkıntıları ve hala Büyükşehir Belediyesine aday çıkaramadıklarını.
Ve onlara diyorum ki “Ne olacak partinin hali, seçimde nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?”
Onlarda gırgır geçercesine son dakika adayı çıkarsalar dahi süper bir sonuç beklediklerini ve önceki seçimden daha başarılı olacaklarını söylüyorlar.
Şimdi diyeceksiniz ki, bunlar ne diyor, parti içindeki kavgalardan bunları söyleyenlerin haberimi yok? Vallahi bu seçim bazen öyle bir sürpriz sonuçlara gebe oluyor ki, garanti görülen adayların bile sandıklar açıldığında kaybettiklerine çok şahit olmuşuzdur. Sandık en güzel cevap olacaktır herkese.
Eğer CHP’liler böyle düşünüp böyle diyorsalar vardır bir bildikleri.
Sonuçta onlarda çay ocaklarında oturup vatandaşlarla bire bir temas kuruyorlar.
Yoksa “Laf olsun torba dolsun” diye de konuşmuyorlardır.
2024 yılı fitre bedelinin 130 TL
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, 2024 yılı fitre miktarını 130 TL olarak belirlendiğini duyurdu.
2023 yılında 70 TL olan fitre bedeli geçen seneye göre yüzde 85 oranında arttırılarak 2024 yılı için 130 TL olarak belirlendi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından yapılan açıklamada, Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı başkanlığında yapıla toplantıda 2024 yılı Ramazan ayı için fitre miktarının belirlenmesi hususunun görüşüldüğü belirtildi.
Toplantı sonrası alınan kararların yer aldığı açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Konuyla ilgili hadis-i şerifler, mevcut sosyo-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük gıda ihtiyacı göz önünde bulundurularak ülkemizde fitre miktarı 2024 yılı Ramazan ayı için 130 TL olarak belirlenmiştir. Belirtilen meblağ nakdi olarak verilebileceği gibi gıda ve benzeri maddelerden ayni olarak da verilebilir. Belirlenen bu meblağ, aynı zamanda günlük oruç fidye bedelidir. Bunun yanında her bir mükellef, günlük gıda harcamalarına denk düşecek bir meblağı fitre olarak verebilir.”
Siyasette MAVİ KART Dönemi…
TFF’nin futbol sahalarında yeni sezonda uygulamaya koyacağı mavi kart, bana göre siyasette de kullanılmalı.
Mesela; siyasetçi, verdiği sözleri unutuyor, verdiği sözleri yerine getirmiyor.
..Ve bir süre sonra sözlerini inkar ediyor ve tersini savunuyorsa…
Halkın yapacağı bellidir.
Göster; Mavi Kartı…
****
Siyasetçi; Söz ve eylemleri ile toplumun düzenini bozuyorsa; insanları birbirine düşüyor ve insanları siyasi görüşüne göre ayrıştırıyor, bölüyorsa…
Göster; Mavi Kartı…
****
Siyasetçi; ‘Kazanmak için her yol mübahtır’ diyerek; insanların manevi duygularını kullanıyor, insanları dindar, dinsiz diye damgalamaya çalışıyorsa;
Göster; Mavi Kartı…
****
Atatürk’e ve Cumhuriyet rejimine düşmanlık besliyor,
Anayasa’ya saygı duymuyor.
İşine geldiği zaman, hak ve hukuku savunurken, işinize ters düştüğünde hak, hukuk, adalet tanımıyorsa;
Göster; Mavi Kartı…
****
Eğer halk için değil.
Bağlı bulunduğu siyasi kurumlar için çalışıyorsa;
Biat ediyorsa;
Göster Mavi Kartı…
****
Eğer bunlardan birden fazlasını yapıyorsa;
Af etme.
Göster; kırmızı kartı.
Siyasetten emekli et…
Bu Fıkrayı Çok Severiz!
Nasreddin Hoca bir gün nasıl olduysa eşeğini almış, evin damına çıkartmış.
Ertesi gün ise aşağıya indirmeye kalkmış ama eşek bir türlü aşağıya inmiyor.
***
Bakmış baş edemiyor, “Ne halin varsa gör” diye bırakmış eşeği damda…
Eşek bu durur mu? Başlamış damda bağırmaya ve tepinmeye.
***
Sonunda dam çökmüş. Eşek de düşüp ölmüş.
Durumu gören Nasreddin Hoca anında yapmış tahlili:
***
-“Eşek’i bulunduğu yerden asla yukarıya taşımayacaksın. Aksi takdirde kendini de binayı da başınıza yıkar!”
***
Başlıkta da söyledik…
Fıkrayı çok severiz…
Hak etmeyenleri hak etmedikleri göreve getirdiğinizde neler olacağını çok iyi anlatan bir fıkradır…
***
Not- Fıkranın önümüzdeki seçimlerle ve adaylarla kesinlikle bir ilgisi de yoktur.
Yakışıksız Hareket Bunlar!
Yazmayayım diyorum,
Yazmadan da edemiyorum!
Yazmadan edemememin nedeni, sağ olsun AK Parti İl Başkanı Selman Altaş’ın sahipleri arasında olduğu yerel televizyon kanalının partisinin adayından para talep ettiği iddialarının sokaklarda konuşulması bizleri tabiri caizse adeta gıdıklıyor.
Hem il başkanı olacaksın hem de sahipleri arasında olduğun televizyon kanalında partinin adayına çaktırma fırsatı vereceksin.
Bence yakışıksız bir hareket bunlar…
Öncelikle şunu söyleyeyim:
İşi ehline vereceksin.
İşi bilene teslim edeceksin.
İşi siyaset olanlara yol vereceksin.
İşte liyakati öncelik sayacaksın.
İşi işle siyasi karıştırana…
İşi siyaseti kendi emelleri amaçları doğrultusunda kullananlara teslim edersen…
İş Arapsaçına döner ki bu kez elmayla armut karıştırılır.
Dava Adamı Olmak Mı?
Dava adamlığı, Davaya inanmışlık,
Davanın peşinden koşmak, Dava için bir nefer gibi çalışmak,
“Benim önceliğim davamdır” demek bu olsa gerek.
Her şeye rağmen…
Arkadan yapılan entrikalara, Dar alanda atılan ayak oyunlara karşın…
Yılmadan, Eğilmeden, Bükülmeden…
En önemlisi kızmadan, küsmeden duruşundan taviz vermeden ‘biz buradayız, biz partimizin emrindeyiz’ demek siyaset yapan her babayiğidin harcı olmasa gerek.
Biz öyle siyasetçiler gördük ki, partilerinden aday gösterilmediklerinin üzerinden daha 5 dakika geçmeden bırakın partisinden istifa etmelerini, istifa ettikleri anda bir başka partiye, hem de kendilerine kırmızı ışık yanmasına rağmen geçiş yaptıklarına hep birlikte şahit olmadık mı?