Biliyorum günlerdir merak ediyorsunuz yerel seçimlere 80 gün kaldı aday adayları sahada geziyor Ordu siyasetini en yakından takip eden Temel Aşar köşesinde iki satırda olsa siyaset yazmıyor!

Acaba niye…

Evet güzel soru acaba niye veya neden?

Öncelikle beni yakından tanıyan kalemimin silgisi olmadığını bilen okuyucu dostlarıma Gazetecilik asparagas haberlerle sokak dedikodularıyla gündemi belirlemek olmadığını bir kez daha hatırlatmak isterim.

Bakın daha 1 hafta önce Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.M.Hilmi Güler’in yeniden aday olmayacağını çok emin kaynaklara dayanarak yazdıklarını söyleyenler ne oldu biliyormusunuz hem kendilerini hem de sizleri kandırarak  “NAL TOPLADILAR”.

İşte benim farkım burada arşivler yalan söylemez 4 aydan beri AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayının yeniden Dr. M.Hilmi Güler olacağını “Bunları biliyormusunuz” köşemde belki 7-8 defa yazmış mesaj vermiştim.

Ben her zaman söylerim yazarım okuyucu velinimettir saygı duyulan çok önemli müşteridir.

Sanırım suskunluğumun nedenini anlamışsınızdır.

AK Parti Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için sanırım sizleri yanıltmadım gelelim AK Parti Altınordu Belediye başkanlığı adaylığı konusuna şu anda 2 isim arasında gidip geliyor dün gece aldığım önemli bir bilgiye göre…

Pazartesi gazetemizi bekleyelim…

Sanırım anladınız…

***

Kır, Ama Satma!

Biz yine de Gazetecilik mesleğini onurları ve samimiyetleri ile yapan ÇİLEKEŞ meslektaşlarımın kardeşlerimin Çalışan Gazeteciler Günü’nün mutluluk getirmesi, meslekte başarılı yıl geçirmesi dileklerimizle yazımıza başlayalım.

Ömrüm izin verdi, meslekte 40 Yılın aşkın bir zamandır mesleğin içinde yer alıyorum.

Zaman zaman bu mesleğin içinden kimler geldi geçti diye düşünür dururum  vefatları nedeniyle aramızdan ayrılan değerli büyüklerimizi yılda bir kere de olsa kabirleri başında anmak küçük de olsa bir vefa örneği oluyor.

Doğrusunu söylemek gerekirse, o “10 Ocak” günlerinin pek çoğunu mesleğimin adına öyle mutlulukla, seviniyor olmanın coşkusu ile kutlamış değilim. Elbet diğer meslektaşlarım gibi… Yine de hem o gün hem de geçen yılların her birinde, yine meslek adına ve “Çalışan gazetecilerden biri” olarak, onur duyarak yaşadım arkamızda bıraktığım 40 yılı aşkın biz zamanı. Bunun nedeniyse, İstanbul Cemiyeti’nin kurucularından merhum Sedat Simavi’nin ünlü öğüdünü de aklımdan çıkarmadan sürdürdüğümü düşüncesini unutmamdı;

-Kalemimi satmayıp, gerektiğinde kırma öğüdü…

Öyle diyordu Sedat Simavi…

-Kır, ama satma!..

Kalemini satmayıp kırma cesaretini gösteren Çalışan Gazetecilere buradan bir kez daha selam olsun…