Ana Sayfa Yazarlar 21.12.2023 319 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Siyaseti Siyasetçi Yapmalı…

İktidar kamu kurumlarını baskı altına almış durumda.

Hal böyle olunca, iktidara mensup aktörler başta olmak üzere iktidara yakın sendikalar, Oda’lar, Dernekler, Vakıf, cemaat ve tarikatlar ise kamu kurumlarında işe alımlardan görevde yükselmelere hatta ihalelere kadar her türlü konuda resmen at oynatıyor.

Hal böyle olunca kurumların başında olan yöneticiler de yerlerini koruma adına, iktidar kanadından gelen olur olmaz her türlü talimata “Evet” diyerek, istekleri anında ve itina ile yerine getiriyor.

Gelinen noktada; iktidarda olanlar kamu kurumlarını adam ettiklerini zannederken, kurumların başında olanlar ise iktidarın bürokratı olmanın verdiği güven ile koltuğunu sağlamlaştırmanın keyfini yaşıyor.

Halbuki; tüm bu anlattıklarımız yaşanırken her iki tarafın da unuttuğu bir şey var…

İktidar, sözünden çıkmayacak ve her isteğini yerine getirecek kamu kurumları, bürokratlar da iktidarın her isteğini yerine getirecek bir yönetim anlayışı yaratırken HİZMET göz ardı ediliyor, unutuluyor!

Bir kamu kurumu ne kadar iktidarın parti binası gibi çalışsa da vatandaşa vermediği, veremediği ve geciktirdiği hizmet, aslında iktidardan bir şeyler kopartıyor.

Zira…

Vatandaş, kamu kurumundan alamadığı hizmetin faturasını o kurumdan çok o kurumu hizmet veremez hale getiren iktidara kesiyor.

***

Örneğin bir üniversite düşünün…

İktidar kanadından gelen olur olmaz isteklerin yerine getirilmesi, sadece o istekleri yerine getiren yöneticilerin koltuklarında endişe yaşamadan oturmasına yarıyor.

Öte yandan…

Aynı üniversitenin hastanesinde vatandaşın tedavi için randevu alamaması, basit bir film çekimi için hastalara 3- 6 ay, hatta bir sene sonrasına randevu verilmesi, iktidara resmen oy kaybettiriyor.

Aynı şekilde, kurum içinde yaşanan liyakatsizlikler, haksızlıklar, adam kayırmaların da faturası, o kurumun çalışanları tarafından yine iktidara çıkıyor. Sonuç olarak: Ortada iktidarı sağlamlaştırma adına yapılan ama aslında iktidara zeval veren bir durum var.

Ben iktidar partisinin etkin ve yetkin isimlerinin yerinde olsam, kamu kurumlarının başındakilere “Siyaseti biz yaparız, siz işinizi yapıp, vatandaşa hizmet edin. Bizim taraftan gelen abuk subuk her isteği sırf bize şirin gözükmek adına yapmak yerine, hizmet vereceğiniz vatandaşın işini görerek, onlara şirin gözükün. Vatandaşa vermediğiniz, veremediğiniz her hizmet bizim iktidarımıza zarar veriyor ” talimatı veririm.

Ama gelin görün ki böyle bir kafa maalesef yok!

Bir taraf kamu kurumunda her istediğini anında yaptırabilmenin, diğer taraf ise iktidarın her istediğini anında yapmanın umursamazlığı ve fütursuzluğu içinde keyif yaşıyor…

Bu arada vatandaş mı ne yapıyor?

Ha onlarda; Gözden, Kulaktan randevu almak için günlerini telefon başında geçirip, film çekimi için ayların geçmesini bekliyor!

Bilin bakalım bu sırada kime, kimlere bileniyor?

İlginizi çekebilir

İNSAN NASIL KARARSIZ OLUR?

İNSAN NASIL KARARSIZ OLUR?

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri